adam araştırıp bir şiir buluyor ki, hem dini, hem ekonomik, hem siyasi ve bilmediğim kaç hemce ile milleti coşturmaya davet ediyor. eklemeddin amcam ise buğday tarlasında poz veriyor. az çalışın lan. ayrıca güzel de okumuş hakkını vermek gerekirse.
türkiye diktatörünün (!); sezai karakoç'un sürgün ülkeden başkentler başkentine şiirinden bir kesit okuduğu ve yasaklatanların daha çok ilgi görmesine sebep olduğu 2. reklam filmidir.
rte bi de "hırsızların cezasını çekeceği bi de mahşeeer vardır" dese ne hoş olurdu dediğim reklam filmi.
gerçi şiirde öyle bir mısra olsa bile okumazdı, çünkü gemicikleeer vardır.
YÜKSEK Seçim Kurulu, oy çokluğuyla Başbakan Tayyip Erdoğan ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hazırlanan, dini değer ve sembollerin kullanıldığı reklam filminin yayının durdurulmasına karar verdi. Durdurma gerekçesi olarak ise reklamda ezan sesi, seccade ve dua gösterildi.
reklamı anlayamayanlar için detaylı açıklaması da yapılmıştır. açıklamayı yapan da bir çok kişinin aksine algısı yüksek, oldukça pratik zekalı biri.
"buram buram kalite kokan, alt mesajlarla dolu, aslında her bir oyun ne kadar değerli ve önemli olduğunu hem temelden hem de yükselterek anlatmış olan bir reklam filmi.
ben reklamcı ve pr değilim ancak ana hatlarıyla her sahnede aslında verilmek istenilen mesajlar mevcut.
ana hatlarıyla yazayım.
mesela ilk sahnedeki, yaşlı teyzemiz, sandıktan sadece oyunu değil chp zamanında sandıkta sakladığı kuranı kerimini de çıkarıyor.
ikinci sahnedeki, gazi amcamız, kilitli çekmecesinden sadece oyunu değil aynı zamanda silahını yani namusunu da çıkarıyor. bu namusunu torununa teslim etmesi de, nesilden nesile bu ahlakın sürmesini istediğini ifade eder.
üçüncü sahnedeki, terzi amcamız, sadece oyunu değil emeğini de teslim ediyor.
dördüncü sahneden itibaren daha direkt anlamlar işin içine giriyor. dördüncü sahnede yollara dikkat çekiyor mesela. bundan sonraki sahnelerin genelinde hizmet odaklı bir reklam haline geliyor zaten.
ve belki de anlam bakımından en can alıcı sahne. beşinci sahne. pek çok konuya atıf var burada. bir atlıların ortak fikrini yansıtan en büyük yıldız söz konusu.
ısrarla, gazze de, ırak da, türkiye cumhuriyetler de bizim arkamızda diyor erdoğan. ilk mesajı aslında bu. atlıların kullanılmasının temel sebebi de bu zaten. dünyanın dört bir yanına yayılan ve bizi destekleyen atlılar misali.
akabinde doğudaki aşiretlerin hepsinin kucaklayacak bir görüntü oluşturması da işin içinde.
son olarak da, gülen cemaatinden sonra diğer cemaat ve oluşumların hepsine gene bir atıfta bulunuyor.
aynı zaman da, ısrarla osmanlı torunluğundan bahsettiği için atlılar da burada gene bir anlam yüklemesinde daha bulunuyor.
altıncı sahne çok açık. hızlı tren yaptık. mesafeleri kısalttık. ayrıca bu reklam ben de şahsen, yerel seçimlerdeki hızlı tren reklamını anımsattı. üniversitesine artık kapalı giren bir kızın hızlı tren ile hayatının kolaylaşmasını anlatıyordu. gene hızlı trende kapalı bir modelin kullanılması o reklama bir çağrışım olmasını sağlıyor. böylece üniversitelerde türbanı ben özgür bıraktım mesajı da vermiş oluyor.
yedinci sahneye normal bir anlam çıkaramadım ancak araba kullanan büyük ihtimalle çalışan kadın imajı ile, toplumun sadece kapalısı ve daha az eğitimlisini değil beyaz yakalı ve yüksek eğitimlisini de kucaklıyoruz imajı verilmek istendi.
sekinci sahnede, uçak var. ısrarla üstüne bastırdığı. pek çok ile havaalanı yaptık, bilet fiyatlarını düşürdük muhabbeti. uçaktaki teyzeye de bakarsak, "artık halkın her kesimi uçabiliyor" mesajı var.
dediğim gibi ben ne halkla ilişkiler okudum ne de reklamcılıkla bir ilişkim var.
söz konusu reklam zaten görsel, müzik ve yazılı metin anlamında inanılmaz şekilde başarılı.
üstüne bir de alt metinler ile güçlendirilen bir anlam var.
erdoğan bir lider olarak şöyledir böyledir bilemem ama çevresinde bu halkı çok ama çok iyi anlayan, ihtiyaçlarını çok iyi görebilen, mesajı nereden nasıl vermesi gerektiğini bile en önemlisi halk ile aynı dili konuşabilmesini sağlayan mükemmel bir halkla ilişkiler ekibi var."
Geçen seçimlerde bayrak temasıyla demagoji yapılmıştı. Şimdi de kuran, namaz, din...
Bu adam türk milletinin (özellikle okumamış, okusa da cahil kalmış kesimin) ince yerlerini çok iyi biliyo ve ona göre yuruyo. Ama kimse demiyo ki; bayrak demagojisi yaptın diyarbakırda bayrak yerlere serildi hani bayrak hassasiyetin diye. Şimdi de dinden imandan yuruyo ve yine kimse demiyo ki; dinden imandan bahsediyorsun ama ayakkabı kutuları noldu diye.
Her ne olursa olsun insanların dini hassasiyetlerinden oy ummak yanlıştır. Bu yüzden bir kez daha sana oy vermemem gerektiğini bana gösterdiğin için teşekkürler sayın başbakan. Bu ucuz numaralarla birçok oy alabilirsin ama benim oyumu asla !
kendisinin ve partisinin reklam ve tanıtım kolunun ne kadar iyi çalıştığını bir kez daha göstermiştir bizlere rte bu reklam filmiyle. kabul edelim tv üzerinden tanıtım işini iyi yapiyorlar. bakınız kaç günlerdir canlı yayından canlı yayına koşuyor rte. böylece internet gibi bişeyle henüz tanışmamış veya çok kullanmayan insanlara bunun yanında +40 yaşın, evde oturup tek eğlence kaynağı televizyon olan insanlara ulaşabiliyor.
