tayyip erdoğan a şiirler

entry19 galeri0
    1.
  1. halkın gönlünden geçen şiirlerdir.

    yüce divan yolları taştan
    çıkardın milleti baştan
    bop'a oldun eşbaşkan
    ananı da al git hadi hadi

    yolcudur abbas bağlasan durmaz
    bu milletin ahı yerde kalmaz
    sayın diyemiyorum kellesin kelle
    çıkar elbet acısı aheste aheste
    9 ...
  2. 2.
  3. denizde karartı var
    bu gelen tayyip midur?
    ben özledim tayyipi
    ağlasam ayıp midur?
    3 ...
  4. 3.
  5. tayyip tayyip baksana
    penceremi satsana
    satan önden gidiyor
    beni arkana alsana...

    (bkz: bunu yazan tosun)
    2 ...
  6. 4.
  7. yaşanmış bütün acılar, mutluluklar, yazılmış bütün varsayımlar, verilmiş bütün onurlu kavgalar, olağanca varlığıyla beklemekte...
    Bize kalan eskiye özlem, anıları tazelemek,
    En kötüsü bir dikiş izi üstüne, Yenisini gitmek....
    Yürekte insanda yüreksizlikte yavrum...
    işte garip tarafı bu,
    Yüreği varken, yüreksizce davranmak, haksızlıklara baş eğmek..
    Eğilen başla koyun olmak, sürüye katılmak, güdülmek..
    Kavramları anlamak isterken, karmaşasında kaybolmak..
    Anlam yitirmek, devrimi bir ritül sanmak.
    Unutmak, yozlaşmak...
    Problem aynı yolda yürüyememek değil..
    Aynı yol üzerindeyken bile,
    Gönüllerin bir olamaması bütün mesele,
    Sen'in meselen, olmayacak vaatlerle seninle yürümeye ikna etmek .
    Ben'im meselem Olmayacak vaatlere kapılanları, yolu baştan yürümeye ikna etmek.
    0 ...
  8. 5.
  9. ulan erdoğan atlı mısın
    yavrum bağdat'lı mısın
    herkes zeka yaşını sorar
    lan sen bu kadar tatlı mısın
    6 ...
  10. 6.
  11. penguen de her hafta çıkan penguen çocuk köşesinde sürekli yayımlanan şiirlerdir...
    2 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. her gün bizi s*kmeye azmediyorsun, etme
    başka bir konu başka bir gündeme meylediyorsun, etme

    sen bu gariplerin dünyasında ne arıyorsun yabancı
    neden hayatımıza kasdediyorsun, etme

    çalma bizden artık başka bir şey
    çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme

    binlerce bağnaz at gözlüklü seferber olmuş senin için
    işte bizi böyle harab böyle alt üst ediyorsun, etme

    ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
    sen o makamda kendini bir halt zannediyorsun, etme

    sen yüz çevirecek olsan ay bembeyaz olur sevinçten
    ay'ın da duygularına kastediyorsun, etme

    bizim içimizin yağları erir bir defolup gitsen
    içimizi öyle hınç dolu ediyorsun, etme

    onurlu insanlarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
    vatansever insanlara ne diye hayret ediyorsun, etme

    ey cehennemin ta dibini boylayasıca kişi
    bize bu cennet vatanı öyle cehennem ediyorsun, etme

    şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
    o şekeri o zehirle sen bir ediyorsun, etme

    arkamızdan hep iş çeviriyorsun huzurumuz kaçar öyle
    huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun, etme

    harama bulaşan gözün güzelliklerin hırsızı
    ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme

    ısyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
    bu zalimlerin zulmünü ne diye kabul ediyorsun, etme!
    7 ...
  15. 9.
  16. dışı seni içi beni yakar, ah o ne yar yar.
    ne bu şiddet, bu celaller?.
    seni görenler değişmiş diyor.
    parayı vurmuş, uçmuş diyor.
    yakar geçer diyor.
    2 talebeye acımaz oldu diyor.

    oo no,"one minute", tell me why yar, how yar?
    you reach man.
    yiyormuşsun paso havyar.
    2 ...
  17. 10.
  18. he's walking down on the streets,
    streets of philadelphia.
    0 ...
  19. 11.
  20. Bir güneş gibi doğdun sen ufuktan ufuktan
    Tereddüt etmedim teslim oldum ben çoktan ben çoktan
    Sensiz geçen günlerime yanarım yanarım
    Boş yere ömrümü harcamışım hiç yoktan hiç yoktan

    Senin ağzını yerim ben
    Bu zaman kadar nerelerdeydin sen
    Kimse inkar etmesin
    Güzel gördüm demesin, seni görmeden...
    0 ...
  21. 12.
  22. istanbulu bok gotururken,
    Su akmaz ışık yanmazken,
    Trafik keşmekeş tramvay yokken,
    Sen geldin ayaklandı istanbul.

    Siir okudun içeri attılar,
    Parti kurdun iftira attılar,
    Derdi yurdun örtülü ödenekten çalanlar,
    Clinton'a boyun eğenler "one minute"den ne anlar?

    Ekonomiyi guclendirene,
    Borcu ödeyip hizmet edene,
    Halk minnettar seni bu dünyaya getirene,
    Anadol nireeeee, hızlı tren nire?

    Nacar pinokyoğlan nacar,
    Pençe urup göğsün acar,
    Gozlerdeki perde birgun iner,
    Gamlanma ulkem gamlanma...
    1 ...
  23. 13.
  24. a ğzını yerim senin yüce hakan
    t uttuğunu koparan başbakan
    m utlu türkiye senin eserin
    a mk, anasını alıp gidenin.

    r ızık senden, helal rey'im!
    e snaf işçi uçurumda
    c emaat kimin umrunda?
    e lin bu ara uçkurumda!
    p irüpaksın başbakanım.
    5 ...
  25. 14.
  26. Asma kopru gecıt vermez
    kasma gonlu vergı bıtmez
    delı dumrul bızı kesmez
    adımına ver bır vergı.

    Kımının vıp ucagı, gemıcıgı
    kımının kahvaltısında yumurtanın lıkıdı
    halkımın yıyecegı bırtanecık sımıdı
    banka vurdu kamcısıyla yıgıdı.

    Mhsndkc soyler sozun ozunu
    kanma yalanlara ac gozunu
    dınleme elın sozunu
    dolama carsafa basını yuzunu.
    0 ...
  27. 15.
  28. Evet... Sayın Başbakan, Tayyip Bey hazretleri;
    Arattınız siz sizden önceki namertleri,
    Nasıl dile getirsem açtığınız dertleri,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...

    Bak Tayyip Bey, ben öyle kolay kolay söz demem,
    Amma yeri geldi mi sözümü esirgemem,
    Riyaset-i Cumhur’muş, Başbakan’mış dinlemem,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.......

    Zaten biraz bilirsin, bir parça tanışırız,
    Ne elden akıl alır, ne ele danışırız,
    Biz adamın yüzüne erkekçe konuşuruz,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Zannetme ki bu adam, sırf elleri iğneler,
    Ben benden olanlara neler söyledim, neler!...
    Neler çekti elimden, o oturan gölgeler!...
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Değiştiniz, aksınız, tamam, iyi, çok güzel,
    "Ak" lâfının üstünde özel duralım, özel!..
    Yahu bu "Ak" diyenler, hep mi böyle müptezel?
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Ecevit’te bir zaman "Ak"lı lâflar etmişti,
    "Ak günler" diye diye tepemizde bitmişti,
    Ve aynen anamızı ağlatarak gitmişti...
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Önce şunu kabul et: "Sözüne uymuyorsun!"
    Sana oy verenleri, kat’iyen duymuyorsun,
    Vermeyeni zaten hiç insandan saymıyorsun,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Hükümetin de aynı, hem acemi, hem hamlar,
    Koskoca koltuklarda, küçük küçük adamlar,
    Sizi de kuşatmış o, ihaleci yamyamlar,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Ekonomi, istikrar "çok düzelmiş canım çok",
    Ne düzeldi arkadaş, boş lâflara karnım tok!
    Olanda zaten vardı, olmayanda yine yok!...
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    işçi, memur, emekli, refaha mı erişti?
    Yani siz geldiniz de, hangi hâller değişti?
    Yine kazık yiyoruz, atan eller değişti,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Köylü zaten gitmiyor, niye gitsin tarlaya?
    Ne verdiniz pancara, fındık veya buğdaya?
    Üstelik Rize’lisin, kaç kuruş verdin çaya?
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Gerçi hanım köylüsün, hikâye Rize-mize,
    Pas bile vermiyorsun, artık Karadeniz’e,
    O Rize, Rize ise, bunları sorar size,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Tayyip Bey başarınız göz boyamak, aldatmak,
    "iMF"li dürzüler gelince havlu tutmak,
    Yaptığınız tek şey var, paradan sıfır atmak,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Ondan da şüpheliyim, gerçi Allah biliyor,
    iktisatçı olanlar bu işi irdeliyor,
    Altı sıfır gitti mi? Yedinci mi geliyor!?
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Baş örtüsü ne oldu? Dilin konuşsun, dilin,
    Bizimkiler fos çıktı, siz çözün, hadi gelin,
    Takke düştü Tayyip Bey, kelin göründü, kelin,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Carttır-curttur anlamam, türbanlıyı sattınız,
    Korkunuzdan bu işin üzerine yattınız,
    Siz bile hanımları evlere kapatınız,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Senin de kitabında, vefa-mefa masalmış,
    Kimlerle yola çıktın, bak yanında kim kalmış,
    Sağ yanını "Mir Dengir", solunu "Zapsu" almış,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Sağınıza bir akrep, solunuza bir yılan,
    Alır almaz dedin ki: "Türk’lük ney?" falan-filân,
    "Türk değil Türkiyeli" olmakmış mühim olan,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Bu nasıl bir ifade, amacın ney, gayen ney?
    Başbakan’ın ağzında ne geziyor böyle şey?
    Ben o zaman sorarım: "Türk müsünüz Tayyip Bey"
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Zana –dana dışarıda, kanunlara bir bakın,
    Madem biz asamadık, o iti de bırakın,
    Vallahi bak ciddiyim, şaka sanmayın sakın!
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Onun bunun ağzıyla, yediğiniz hurmalar,
    Yarın sizi çok kötü yerinizden tırmalar,
    O zaman para etmez, dizinize vurmalar,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Yahu size ne oldu? Siz böyle değildiniz,
    Kırk yıllık çizginizi, bir kalem de sildiniz,
    Avrupa’ya çatarken, önünde eğildiniz.
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Böylesine geçmişten kopmaya gerek var mı?
    Brüksel’de el-etek öpme gerek var mı?
    Bu "AB"ye bu kadar tapmaya gerek var mı?
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Amma derdin ayrı şey, desem uzun olacak,
    "AB"nin çorbasında illâ tuzun olacak,
    Çünkü ordu "höt" dese, "AB" kozun olacak,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Bir şiir okuyordun, hatırla, daha dündü,
    Hani kubbe miğferin, minareler süngündü,
    Hadi çizgin değişti, dinin de mi ters döndü?
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Yanınıza bir "papaz", bir de "haham" seçtiniz,
    "imam" zaten hazırdı, başlarına geçtiniz,
    Antalya’da dinlerin bahçesini açtınız,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Ve bahçetinin gülleri tez büyüdü kokuyor!
    Misyonerler her yerde sanki mekik dokuyor,
    Sayende çoluk-çocuk, artık incil okuyor,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    On yedi aralıkta, Brüksel’de tuttunuz,
    O imzayı millete hiç sormadan attınız,
    Biz "Lozan" kötü derken, siz "Sevr"i hortlattınız,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Talabani, Barzani, kanımıza giriyor,
    Ankara’da bu puştlar, izzet, ikram görüyor,
    Ne oluyor? Devletin ciddiyeti eriyor!
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Ne karaymış Kıbrıs’ta soydaşın yazgıları,
    Kan ağlıyor Türkmen’in hoyratı, ezgileri,
    Nerde kaldı Devlet’in kırmızı çizgileri?
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Çizgilerden vazgeçtik, çizgi-mizgi hiç yokta,
    Nokta bile kalmadı, kırmızı bir tek nokta,
    Bir yanda Kıbrıs şokta, bir yanda Kerkük şokta,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Velhasılı Tayyip Bey, Allah size boy vermiş,
    Gerisini maalesef, sanki kapıp koyvermiş,
    Demek ki millet size, boyun için oy vermiş,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    Ah şu başım baş olsa, bir bitse benim derdim,
    Ozan Arif olarak, size neler ederdim,
    Sizi var ya, üç ayda, bitirmezsem namerdim,
    Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
    Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

    ozan arif.
    2 ...
  29. 16.
  30. uyan atam uyan,
    gör bak neler yapıyorlar.
    bir kürt açılımı uğruna,
    ülkeyi bölüp satıyorlar.

    uyan atam uyan,
    gör bak neler yapıyorlar.
    bir one minute uğruna,
    ülkeyi soyup soğana çeviriyorlar.
    0 ...
  31. 17.
  32. yobaz şakirtler merhaba
    haşmet çıktı meydana
    makarnacılar izleyin
    bu masalı dinleyin

    gördüm ki memlekette
    halk yan yatmış
    bir de rte gelmiş
    hepten ayvayı yemiş

    senin uyanık baban
    başbakanı yalarken ordan burdan
    hıyar mı ki vatanı düşünsün

    rte

    o sosyete anan
    cemiyetleri dolaşırken ordan, burdan
    şehit anaları umurunda mı

    rte

    köprüde hissen varsa
    barajdan pay aldınsa
    başbakanı yaladıysan
    seni hiç ırgalamaz

    türkiye

    gariban halk dü$ünsün
    ömür boyu sürünsün
    umrunda mı senin

    türkiye

    ey deve oğlu deve
    bir geçersen elime
    selam tüm sülalene

    rte

    bo$verin aldırmayın
    kafanızı yormayın
    koyun gibi otlayın

    rte
    1 ...
  33. 18.
  34. 19.
  35. bir suriyeli tarafından yazılmış olanı aşağıdadır.

    "Baş tacısın sen ve ailen ve kültürün Erdoğan Bey,
    senin kültürün ve sen çok temiz bir insansın,
    senin bize yaptığın hiçbir teraziye karşı gelmedi,
    yaptıkların her zaman teraziyi geçti Erdoğan Bey."

    http://www.bursadabugun.c...i-siire-doktu-706636.html
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük