asıl tasmasından tutulması gereken oraya buraya salyasını akıtan yüzde elliden geriye kalan olsa gerek. ne olursa olsun ülkenin yarısına köpek muamelesi yapan köpekten de aşağı bir mahluktur.
anlasilan o ki yakinlarinda - danismanlarinda olmayandir. gerci olsa da bi ise yaramayacak olandır. dedigim dedik bi insan nasil dogruya yoneltilebilir ki? itaatin/sadakatin liyakkattan daha muteber oldugu bir ortamda nasil ozgun olunur/farkli fikirler ortaya konulur?
insan olanı konuşturmayan, kıllardan konuşmasını bekleyenlerin çok bekleyeceği cesarettir.
konuşan yok mu var tabii ki ama medya onların yerine ya penguenleri ya da kılları gösteriyor.
ek yapalım efenim.
Başbakan, Karadeniz gezisinde bir üniversiteyi ziyaret etmiş. Sınıfın birinde öğrencilerle tanışmış. O karizmatik duruşuyla beden dilini de kullanarak bir konuşma yapmış. Etkili konuştuğunu düşünerek "Sorusu olan var mı?" demiş.
Temel:
"Ben size 3 soru soracağım." demiş;
"1-Bu kadar yıpranmış olmanız gerekirken oylarınız nasıl oldu da arttı?
2-Özelleştirme adı altında bütün önemli kurumları yabancılara sattınız, bunlardan ne kadar para kazanıldı?
3-Bu paralar nerede?"
Tam bu sırada zil çalmış. Başbakan, "2.derste devam ederiz" deyip çıkmış.
Derse yeniden girince "nerede kalmıştık" diye sormuş.
Bu sefer DURSUN ayağa kalkmış; "Bizim sorularımızı cevaplayacaktınız" deyince,
Başbakan "iyi tekrar sorun bakalım" demiş.
DURSUN, "Size 5 sorum olacak" :
"1-iktidarda yıpranmış olmanıza rağmen oylarınızı nasıl artırdınız?
2-Bütün önemli kurumlarımızı sattınız? ne kadar para kazanıldı?
3-Bu paralar nerde?
4-Tenefüs zili neden yarım saat erken çaldı?
5-TEMEL nerede?"
merak etmeyiniz ne temeller ne de dursunlar bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek.
palalıları serbest bıraksınlar onlar,
eli sopalıları üzerimize salsınlar onlar,
askeri halkın karşısına çıkarsınlar onlar,
korkuları arttıkça azgınlaşsınlar onlar.
o cesaret bir kez sergilendi daha da sergilenecek.
partisindeki (demokrasi aşığı demokrasinin mısırda bile takipçisi olan parti burda bahsi geçen) herhangi bir mensubun harcı değildir. ( partideki herhangi bir) adamda böyle bir eylem göttingen ister.
yakın çevresinde hiç olmayan özelliktir.yakın çevresine yiğit bulut gibi yalakaları getirirse de ömür billah olmaz anca sözlüklerde,halk tv,artı bir tv de bulunur ne yazık ki..
"sen koskaca başbakanın yanlışını söylersen gözaltına alınıp işkenceyle öldürülürsün." cümlesini duymayı ** göze alması da gerekir buna sahip olan kişinin.
bir gün yanına gidip şunları söylemek isterim:
muhafazakar söylemi uçurup yaşamı minimize ettiniz.
bizi, yanlışı yapan bizden! olunca onu meşrulaştırma eğilimine soktunuz.
gücü, iktidarı eli geçirince 'hakkaniyetli oluruz' deme hakkımızı elimizden aldınız.
ben size,şahsınıza destek vermeye devam edeceğim, yamyamlara, şarlatanlara değil!!!!