en ufak bi rmuhalifete bile izin vermeyen taptıkları liderin tüm dünyaca kabul edilmiş bir diktatör olduğunu bilmez. tayyip erdoğan a her türlü ortamda hakaret eder sırf erdoğan a hakaret amaçlı gazete ve televizyonlar kurar.**** ama ülkenin seçilmiş meşru lideri tayyip erdoğan diktatördür.
kemalist mantığıyla anlatmak gerekirse bir gün ulu önderimiz hz.mustafa kemal e yabancı bir gazeteci sormuş ''size diktatör diyorlar doğru mu?'' hazret ben diktatör olsam bunu sorabilir miydin demiş inanabiliyor musunuz soru sormasına müsaade etmiş.
peki sevgili dalyaprak bu olay hazreti diktatör olmaktan kurtarıyor da senin gece gündüz sövdüğün başbakan nasıl diktatör oluyor?
oksimorondur. ve herhangi bir iddiaya cevap verme yetisinden yoksundur. sen öyle diyo ama sende bunu yaptın hhee diye saçmalar.
ne alakası var amk. varsa karşı iddian konuş yoksa zigtir git daha fazla rezil etme kendini.
almanlar tayyip e 'beton kafa' diyor, cnn international 'avrupanın yeni hitleri' diyor, sokağa çıkan binlerce insan diktatör diyor... sadece kemalistler değil yani anladın mı şakirt kardeş... avrupa birliği verdi ayarı, amerika kınadı daha neyin peşindesin... dünya öyle diyor dünya ehehee... göbeğini kaşıyan adam seni...
entelektüel eleştirileri göt kılı demekten ibaret olan liselileri ibret alarak görüyoruz. ben diyorum çanakkale boğazı sen diyorsun yandı götümün ağzı.
tipik bir tarihi olayların olduğu tarihin yargılarına göre değerlendirelememesi durumu.
aslında bu iddia ile mesela;
-fatih sultan mehmet çok gerici idi, cep telefonu bile kullanmıyordu
demek arasında çok fark yok.
bakın;
tarihsel evrim diye bir şey vardır. toplumlar evrile evrile doğruyu bulur.
1920-30-40 lı yıllarda bir adam için diktatör demek doğru bilgi olabilir. yanlış olan o yıllar için dikta yönetiminin doğru ve kabul edilebilir olduğunu bilmemek.
pek çok avrupa ülkesinde anayasa mahkemeleri ya da senatolar ikinci dünya savaşından sonra kurulmuş ya da güçlendirilmiştir. tıpkı bizde 1960 dan sonra olduğu gibi.
halkın büyük çoğunluğu ile işbaşına gelen bir adamın bir müddet sonra güçleri tekelinde toplayıp diktaya gitmesinin yanlış olduğu dünyada 1945 sonrasında kabul görmüştür. çoğulcu demokrasi, azınlık hakları farklılıklarla yaşamak gibi kavramlar ikinci dünya savaşının sonucudur.
söz konusu yıllarda yani bundan neredeyse 80 yıl önce avrupada dikta rejimin sahipleri bu gün herkesin tanıdığı bizden birinin söylediği şeylerin aynısını söylüyordu;
-çoğunluk bunu istiyor.
bu o dönem için karşısında durulabilecek bir fikir değildi ama bu gün hala adamın biri bunu diyorsa ona diktatör demek en azından terim olarak doğrudur.
adamın uygulamaları ise tipik dikta yönetimidir zaten.
arap diktatörlerini biraz tanıması yeterlidir.
ikinci dünya savaşı sonrası avrupa diktatörleri meşrutiyetinin yitirip, bütün halklar tarafından hakarete uğrayınca yeni bir tarz olarak arap diktatörlüğü peydah olmuştur.
google'a "hitler" ya da "lenin" yazın. bir saat kadar okuyun. iyice sindirin. erdoğan'la benzer bir yanlarını bulursanız helal olsun. *
hayatında diktatör görmemiş kemalisttir.
gece gündüz başbakan'a küfredip ''ama özgürlüğümüzü kısıtlıyoo bizim yaa'' diye zırvalayan, sonrada gerçek diktatörlere methiyeler dizen zihin özürlü varlıktır.