kavram kirliliği yaşadığımız şu günlerde şaşırılmayacak yakıştırma, tespit.kişinin mübarek olması halka olumsuz yansıyorsa içine s*çmışım öyle mübarekliğin...
emperyalizmin uşaklığını yapıp bu memleketi çalıp çırpmak mübareklik olarak addediliyorsa bizim tüm siyasetçiler pek mübarekler.
mübarek in kelime anlamı "Çok saygı duyulan, kutsal." yada "bereketli" demektir.
- %46 lık bir oy oranı ile başbakan oldu ise pek tabiki toplumun yarısına yakını tarafından saygı duyulduğunu söyleyebilir.
- peki kendisine "kutsal" diyebilirmiyiz? hiç sanmıyorum, enazından ben bir kutsallığını göremiyorum yada bir insan kutsal bir zat olabilmesi için neler yapması gerektiğini bilmiyorum. peygamber efendimiz hz.muhammed (sav) bir mübarekse eğer (tabiki mübarek) tabiki sayın başbakanın mübarek olması oranıda çok çok yüsek.
--spoiler--
Yoksullukta Avrupa Birligine üye ve aday ülkelerle,EFTA ve Bati Balkan ülkelerinden olusan 37 ülke icinde Türkiye'nin en yoksul ülkelerin basinda geldigi ortaya cikti.
Satin alma gücüne göre,kisi basina milli gelirde Türkiye'nin 27 AB ülkesi ortalamasinin ücte biri düzeyine bile ulasamadigi anlasilmistir.
Belcikada bu tutar Türkiye'nin 9 kati oldugu belirlendi.
Avrupa birligine üye ve aday ülkelerle,EFTA ve Bati Balkan ülkelerinden olusan 37 ülke icinde Türkiye'nin Arnavut'luk,Bosna-Hersek ve Makedonya'dan sonra en yoksul ülke oldugu ortaya cikti.
9 Türk'ün gelirinin 1 Lüksemburglunun gelirine esit olduguda bu tespitler arasinda.
--spoiler--
2008 yılında memuruna % 2+2 gibi komik bir zam veren, işçisine enflasyon oranında artışı bile çok gören hükümet, rantiye ve yabancı sermayeye yıllık %10'un üzerinde reel faiz veriyor. Kur kazancıda ilave edildiğinde yıllık % 40'lara ulaşan faiz kazançları sağlamalarına göz yumuyor üstelik onlardan vergi de almıyor. Bütün bunların bedeli vergi artışı ve zamlar olarak aziz Türk Milletinin sırtına yükleniyor.
Vatandaşın kullandığı elektriğe % 15, doğalgaza şimdilik % 7 zam yaparken, benzin, mazot dahil daha pek çok zammın kapıda olduğu sinyalini veriyor. Henüz yılın başında kamunun yaptığı bu zamlar iğneden ipliğe vatandaşın kullandığı tüm ürünlerde maliyet ve zamları tetikleyecek ve enflasyonu yükseltecek niteliktedir. Bu durum 2008 yılı için belirlenen % 4 enflasyon hedefini daha şimdiden gülünç duruma düşürürüken, Vatandaşımızı daha baştan enflasyona ezdirmeye fakirleştirmeye başlamıştır.
AKP hükümeti maalesef ciddiyetini ve vatandaş ile iş çevreleri nezdindeki güvenilirliğini kaybetmektedir.
Esasen bu durum, ekonomideki süregelen olumsuz gelişmelerin ve AKP hükümetinin başarısızlığının doğal bir tezahürüdür.
Nitekim 2007 Yılı 3. çeyrekte kaydedilen % 1.5'lik GSYiH büyümesi 2003 Yılı'ndan bu yana görülen en düşük büyüme oranıdır. 2007 yılında tüketici fiyatları yıllık enflasyonu % 8.4'e yükselmiştir. Bu rakam % 4 olan 2007 yılı hedefinin iki katından fazladır. 2008 yılı için % 4 olarak belirlenen enflasyon hedefininde mevcut zamlardan sonra tutturulamayacağı daha şimdiden ortaya çıkmıştır. Zira yalnızca son enerji zamlarının yıllık enflasyona etkisinin % 1 dolayında olacağı ifade edilmektedir. Gerçekçi olmayan enflasyon hedeflemesi para otoritesine duyulan güveni zayıflatmaktadır.
Cari açık yükselmeye devam etmekte ve dış açığın büyük kısmı dış borçla finanse edilmektedir. Bu nedenle ülkenin dış borcu her geçen gün yükselmektedir. Yılın ilk dokuz ayında dış borçlar 30 milyar dolar artmış ve 237.3 milyar dolara ulaşmıştır. Böylece son beş yılda toplam dış borçlar yaklaşık yüzde 100, özel kesimin dış borçları da yaklaşık yüzde 200 oranında artmıştır.
Kamu kesiminde mali disiplin sarsılmaya başlamıştır. Vergi gelirleri beklenilen hedeflerin gerisinde kalmaya başlamıştır. Faiz dışı fazla hedefi program hedefinin gerisinde kalmıştır. Kamu sabit sermaye yatırım ödenekleri 2008 Yılı'nda reel olarak azalmaktadır. Bütçe açıkları giderek artmaktadır.
Oysaki, AKP 2002 yılında iktidara geldiğinde, dünyada güven uyandıran ve test edilmiş bir programı bulmuştu. Yine küresel ekonomide 2002 sonunda başlayan ve bugüne kadar görülmemiş bir küresel likidite dalgasını arkasına almış ama bunun yarattığı kırılganlıkları maalesef görmezden gelmiştir.
Borçlanma olanaklarındaki artışın yarattığı imkânlarla başkasının kesesinden ortaya çıkan balonla kendini ve Türk milletini oyalamıştır. Özel kesim hızla borçlanırken, hem yüksek faiz, hem de aşırı değerlenen yerli para nedeniyle ülkenin yabancı fonlara en çok para kazandıran ekonomi haline gelmesi, maalesef ülkeyi bu vahim tablo ile karşı karşıya bırakmıştır.
Yanlış politikalar sonucunda Türkiye kendi üretim gücünü arttıracağı yerde, ucuz ithalat cenneti haline gelmiş, üretimde sermaye yoğunluğunu artırarak, ithal girdiye dayanarak, işgücünü adeta tasfiye etmiştir. Dış kaynak ihtiyacını artırarak sanal bir büyüme gerçekleştirmiştir. http://www.frmpaylas.com/...ba452364&p=304257
--spoiler--
görüldüğü üzere işçi ve emekli kısmının bereketten pek nasibini almadığını daha çok "zenginin daha zengin fakirin daha fakir" düzenin ilerlediğini düşünüyorum. en azından benim ve çevremdekilerinin akp iktidarı boyunca şu sürekli söylenen gsyim den pek bir pay almadığımızı söyleyebilirim.
tüm bunları üst üste koyduğumda kafamda evirip, çevirdiğimde çevremde gördüğüm, duyduğum ve konuştuğum olaylar karşısında çok rahat söylebilirim ki "tayyip erdogan in mubarek bi insan oldugu gercegi" tamamiyle hayal ürünü ve sadece laf olsun hiçbir dayanağı olmadan söylenmiş bir sözdür.
aşağılık-dinsiz, ulusalcı-ultra-faşist, kemalist-namaz düşmanı, münafık-keferelerin( of be yoruldum) tüm itirazlarına rağmen pek bir muhterem zat olduğu tüm islam alemi tarafından kabul edilmiş bir gerçekliktir. zira şahsi servetini hiç yoktan bir kaç yıl içinde milyar dolarlara çıkarabilecek başka bir kişi yoktur şu koca yeryüzünde. fethullah hazretlerini saymaksak tabi o da pek bi muhteremdir. tuttuğunu altın ediyor adamlar o derece yani. bu mübarekliğin getirdiği bir mucize değil de nedir.
tayyip erdoğan ı çekemeyen bazı kesimlerin - mesela ben- kabul etmediği ama gerçek olduğu apaçık ortada olan gerçek. evet, tayyip erdoğan gibi biri gelemez bir daha böyle bi ülkeye. o kadar mübarek, o kadar çalışkan. tanrım özenmiş de yaratmış.
kanıt mı istiyorsunuz kafirler? etrafınıza bakın. her şey onun delili. bal yapan arılar, doğan güneş.
alın size 2 kanıt daha. başının üzerinde haleleri de mi görmüyorsunuz?