başbakan tayyip erdoğan'ın meclis başkanına karşı 'sen mi susturacaksın ben mi susturayım' demesiyle başlayan ve sonra meclise karşı dönüp ne dediğini bilmeyen şekilde konuşması sonucu ortaya çıkmış bozuk davranışlarıdır. tayyip erdoğan'ın bozuk üslubu bununla da sınırlı değildir. vatandaşa 'ananı da al git lan!' diyen bir insandan da güzel bir konuşma üslubu beklenemez. bir başbakana yakışmayan bu davranışlar hem tayyip erdoğan'a hem de partisine zarar vermektedir ve böyle giderse zarar vermeye devam edecektir.
tayyip bey halktan biri olduğunu gösterircesine asıp vuruyor, ahkam kesiyor. bi' gerginlik, huzursuzluk, çekişme vs varsa şu an işte bunun en büyük sebeplerinden biridir bu baskıcı-saldırgan davranışları...
"Kalabalık kitlelere hitap etmek bir sanattır,kendi tarzını yaratmazsan kendini varedemezsin" söylemini yanlış anladığını düşündüğüm şahsiyetin yarattığı değeri anlaşılamayan üslup.
(bkz: iğrenç)tir. tiksindirir izleyen insanları. bir insan hem sözleriyle demokratik görünmeye çalışıp hem de üslubunu nasıl bu kadar çirkinleştirir merak ederim.
BiR BAŞBAKANA GÖRE HiÇ AKILCI OLMAYAN SON DERECE ANLIK ÇIKIŞLARI OLAN BU YÜZDEN DURMADAN iTiCiLiK KAZANAN BiR USLUP ÇEŞiDiDiR. YAZIK. GÖREMiYOR KENDiSi.
çemkirir vaziyet,surekli tahrik edici konusmalar,mahalle agzi,tehditkar,rezilce,kendini kucuk dusurucu bir uslup,sozum ona duygu somurusu,sanki suçlu herkes tek koruyucu kendi,suçunu kabul etmez sekilde,... daha sayim mi?
ama gel gor ki %25lik kesim anlamiyor.
%47 demedim çunku hersey aşikar.
mahalle üslubudur. Zaten halkın dikkatini çeken ve tabandan çok oy almasına sebebiyet veren en büyük etkendir. Konuşması kullandığı mahalle jargonu halk nezdinde kendisine samimi biri görüntüsü kazandırmaktadır.
haşin ve de rencide edici üsluptur. yer-yer halkın, kelleler damlardı kılıçlarımızdan duygularına tercüman olsa da, çoğu zaman kuru mugalatadan öteye geçmemektedir. velhasıl, bazen sever bazen söveriz, vesselam.