Tüm ülkenin elektriğinin kesilmesi, siber saldırılar, ülkenin başkentinde düzenli bombalı saldırılar, ıstanbul da bombalı saldırılar, doğu da hiçbir emniyet mensubunun can güvenliğinin olmaması, kilise her gün atılan roketler, soma da yüzlerce madencinin ölmesi, inşaat işçilerinin her gün ölmesi, ankara nin göbeğinde kaldırımda yürürken kaldirimin cokerek içine düşen vatandaş, ıstanbul da her gece kundaklanan araçlar, ısid den kaçan fransızlara gülerken tüm türkiyenin haftasonu dışarıya çıkamadığı günler, her gün yeni çocuk tecavüzleri, daha yazılabilecek çok durum var ama ben yazarken sıkıldım bu ülke bunları yaşarken sıkılmadı.
kafasında cami kubbesi, elinde minareyle bizi korur. allaha hamdolsun ki, o var ! yoksa bize yapardık ? maazallah bizi korumaktan vazgeçerse, bu ülkede durulmaz.
bu kadar aptal bir seçmeni olduğuna göre önce onları koruma altına almalı. bunlar ayrı bir tür, incelenmeli, beyni olmadan insanlar ne kadar yaşayabilir diye.
zamanın kumları arasında kaybolmaya mahkum zevatın çaresizliğidir. ama o bir rüzgar olur, dağıtır kum tanelerini, kendisini sevmeyenleri de kurtarır. ne ince ruhludur o!