hazır herşeyi kendi düşünce ve zihin yapısına uydurmaya çalışıyorken arada bunu da anayasaya ekletiverir. böylece ortadoğuyla aramızdaki dilsel farkı da ortadan kaldırmış olur. o kadar çok paket açıkladıki araya bu da kaynar gider, kimsenin ruhu da duymaz. sonra ertesi gün bir bakmışız tayyip televizyonda grup toplantısını arapça yapmış.
ileri demokrasinin bayağı ilerleyip hepimizi geride bıraktığı gün gerçekleşecek olan devrimdir. sonunda süslüman bacılarımız arzu ettikleri dili konuşabilecekler.
arapça gibi mübarek bir dili siyasi ve politik arenada çıkar için kullanmak yanlıştır, kendi dinini öğrenemeyen insanımız için başbakanımızın arapçayı resmi ikinci bir dil olarak düşünmesi gayet güzel olacaktır.
her geçen gün ülkeye daha da fazla suriyeliyi yerleştirmesi bunu kanıtlar niteliktedir.
şu hale bakın; bursa sokaklarında türkçeden sonra arapça ikinci gayri resmi dil gibi bir şey oldu. otobüste, parklarda, hastanede, metroda artık suriyeli mülteciler sayesinde daha da fazla arapça duymaya başlıyoruz. bence bu bir alıştırma dönemi. tayyip türkiye'yi ortadoğuya daha kolay yamamak için türkiye'yi her geçen gün daha da çok araplaştırmaya çalışıyor. bu ülkenin çoktan cılkı çıktı ama yol vereni yok.