ne olursa olsun tayyeap gitmeli kim gelirse gelsin tayyeapten daha iyi yönetecek sanmak büyük bir yanılgıdır.
emin olun bu tayyeapten daha beter adam gelirse tayyeapi mumla ararsınız aynı ırağın sadddamı kemal sunalın filmindeki adamı aradığı gibi dikkat edin..
ben bu ülkeye iyi bir adamın geleceğine ihtimal bile vermiyorum böyle kaç seçimdir kaybeden kılıçdar meral hdp gibi oy için teröre yeşil ışık yakan örnekler varken...
tayyeapi de destekleyin demiyorum mükemmel yönetiyor demiyorum bu ülke şu an etrafı çevrilmiş bir vaziyette kim gelirse gelsin işi zor uyanık olalım diyorum...
Mezarlıklar kendini vazgeçilmez sananlarla doludur diye bir söz var. Bilirsiniz. Kimse vazgeçilmez değildir. Helle tayyip bu yönetimi ile hiç değil. Ülke dipte yahu dipte. Biraz daha giderse hiç bir şey olmadan kendi kaçip gidecek! Bu düzen sürdürülemez çünkü. basında sansür var. haberini göremezsiniz. Ancak insanar intihar etmiyor mu sanıyorsunuz? Bunaldı insanlar bunaldı. iktidarından da muhalefetinden de... ya bu deli gömleği çıkacak ya yırtılacak. Ya da deli gömleğinin içinde het gün yavaş yavaş öleceğiz.
Tayyipten sonra gelecek kisinin erdemli onurlu şerefli ahlaklı kendine degil ülkeye hizmet eden bir siyasetçi/lider olduğunu farz edersek(farz etmek zor, biliyorum.) Yok ettiklerini, bozduklarını yeniden düzeltmek için en az 20 yıl gerekli.
Şu anki siyasetçilerin için de malesef böyle birini görmüyorum.
hala anlamak istemeyenler var zihniyet değişmeli yönetenler değil. bir millet nasıl yönetilmek isterse öyle yönetilir. mesela adam oy veriyor çocuğuma iş verirler belediyede bir işim olursa hallettiririm ama önceliği vatanın geleceği olsa, partizanlık bırakılsa birşeyler olur.
bir de partiler barajı aşmalı ve her parti eşit söz hakkı olmalı. a partisi 50 kişiyse b partisi 50 c partisi 50. ama a partisi 135 kişi b partisi 15 c partisi 5 kişi. o zaman b ve c partisinin söz hakkı olmuyor gibi.
aman kim gelirse gelsin değişmez bu düzen b partisi başa geçse o da kendi yandaşına ihale verir , kadrolarına kendi adamını getirir.
memleketi o kadqr batağa soktular ki, iyi ihtimalle on yılda toparlanır. bir nesil ziki tuttu zaten. biz ne yapacaksak gelecek için yapacağız. seçmen tayfası çomarlar "dur bakalım dur bakalım" diyerek askıda ekmeğe muhtaç duruma geldiler. akepenin şehirli ve sermayedar yandaşları ile aralarındaki ilşki çıkara dayandığı için bu güruh arasında da çözülmeler olacak.
aşırı çomarlar sırf protesto için ekepeye oy vermeycekler. işte türkiye batıran örümcek kafalılar sadece oy kullanmyarak ülke düşülüğe çıkıcak. muhalefet daha ne yapsın; eşek hoşaftan anlamıyor. açlıkla belki terbiye okacaklar.
Hep söylerim, sanatçılar siyasetçiler toplumun aynada yansıyan yüzüdür.
Ülke olarak yaşadığımız çöküşün nedeni a partisi b partisi c kişi d yönetimi değildir.
Burada tek suçlu Halk olduğunu görecek göz, anlayacak akıl, kabul edecek ahlâk ve etik değerleri olmayan insanlar çıkıp suçu ülke olarak sistem kurum kişi parti ideoloji rejim üzerine atmasın.
Daha da basit bir örnekle durumu açıklayalım.
imar affı.
30 40 katlı gökdelen yapan da, yüzlerce daire villa tatil köyü yapan da, başını sokacak gecekondu yapan da aynı derecede imar affını yaratan etkendir.
Durup dururken Çöken bina veya depremde yıkılan bina altında kalıp ölen insanlar bunun sorumluluğunu o binaya onay izin tapu veren sistemin üzerine yıkamaz.
Orada ölen insanlar ve bu faciaya tanık olan insanlar aslında bu binaları yapıyor ve bu binalara oturum izni tapu veren af getiren sistemi yaratıyor seçiyor talep ediyor.
Alkollü araca binen, kırmızı ışıkta geçen, durakta kaldırımda insanların arasına dalan, trafikte insan ve araç güvenliğini hiçe sayarak seyir eden, ehliyetsiz araç kullanan, ölümlü yaralanmalı bir trafik kazasına karışan, ambulansa itfaiyeye yol vermeyen vb durumlarda sürücüyü hapse atmak yerine, tutuklama bile yapmayıp, aracın değeri kadar araç sahibi kişiye-kuruma-aracı kullanana ayrı ayrı ceza kesip aracına el koyacak, araç satılıp araç hazineye aktarılacak bir sistemi kurmak a partisi b kişisi c iktidarı d rejiminin işi değil, bunu talep edecek toplumun insanların işidir.
Böylelikle hindistan Ortadoğu sisteminde-ortamında trafik düzeniniz olmaz, milyonlarca lira binlerce insan her sene yok olmaz.
Trafikte insanları öldüren, el ayak kopartan ve insanları yatağa tekerlekli sandalyeye mahkûm eden yaralı diye istatistiklere geçen durumlara neden olan kişilerin en fazla 1-2 yıl hapis yatması veya yatmaması tartışmalarının nedeni biziz, bunun suçlusu bizi idare edenler değil.
Döviz yükselişi, düşen satınalma gücü, eriyen milli gelir, azalan maaşlar, işsizlik, kriz, kaos kargaşa hukuksuzluk...
Bakanın sana ne dolardan, dolarla mı maaş alıyorsun demesi...
Pandemi dönemi vb tüm bunların sorumlusu olarak iktidar hükümetleri görmek her halde davranış bilimlerinde "savunma mekanizması" olarak görmek "cuk" oturur.
Ya da Dünya siyasi tarihinde facia olan Naziler olayında, Hitler'i oyları ile seçen, son askerine kadar Hitler'in yanında olan Alman halkına masum diyen humanist gibi kadar aptal olmayın.
Böyle kısa başlıklarda işlenen örneklere bakıp düşünün.
Siyasetçiler mi, rejim mi, parti mi, sistem mi yoksa Halk mı suçlu?
