16 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçı'nda oyuna pozitif katkısı, oyunu okuyuşu, yaptığı zamanında müdahaleler ve kenardan direktifleriyle takımı yönlendirmesi gözümüzden kaçmamıştır. bravo...
beşiktaş ın bugünkü halinin en büyük müsebbiplerinin başında gelen direktörümsümüz.
sebep diye düşünen arkadaşlar olacaktır muhakkak. söyliyim o zaman;
zorunda mıyım?
şaka bir yana konuya dönecek olursak, taraftarımızın büyük kısmı kadro genişliğinden bahseder. güya çok sikişgen bir kadromuz varmış esasında.
aslında öyle bir şey yok lan.
4 3 3 dizilimindeki takıma bakacak olursak;
veli ernst fernandes üçlüsüyle ve alternatifiyle bi sik olmaz. fernandes i çıkar burada. ne kaldı geriye? ne kaldı ben söyliyim; kocaman bir at siki.
ernst, veli, necip, alves gibi ortasaha oyuncuları senede 1 gol 1 asist yapabilen mustafa sarp görünümlü selçuk şahin tipli orta sahalar.
eee böyle sikik bir orta sahan varken; ne diye geçen sene adam akıllı bir 10 numara almadın da orta sahamız şu şekilde olmadı;
ernst - fernandes - 10 numero.
gördünüz mü farkı ?
gelelim kanatlara;
ya da siktir et, direk ileri üçlüye;
q7 - almeida - simao
topla üçünü;
15 gol + 5 asist.
hahahahha orana bak lan. bi de şuna bak;
gs ileri ucu;
40 gol + 30 asist.
fb ileri ucu;
30 gol + 25 asist.
hah işte rakamların gücü. jüpiterin koca siki adına; böyle bir ileri üçlün varken, aldığın oyunculara baksana;
mehmet akyüz, bebe, edübüdü, burak.
bu kadro yapısını bildiği halde, aldığı oyuncuların ilk 11 yerine yedek ağırlıklı olması bir yana, takıma ciddi manada katkısı olmaması dahası halen gözünü gurbetçi futbolculara dikmesi ne denli bir çapının olduğunun göstergesidir.
neymiş, beşiktaşın çocuğu tayfur havutçu.
ulan it oğlu it ben de beşiktaş ın çocuğuyum ona bakarsan.
böyle bir anlayış mı kaldı zihniyetini siktiğim.
biri çocuğumuzmuş, diğeri sempatikmiş, öteki at kafasıymış da mış mış.
yüzeysel bir insan gözüyle bakacak olursak; yıldırım demirören in kafası cidden çok büyük ve şekilsiz lan. o ne biçim bi kafadır lan öyle.
sezon başlamadan bir hiç uğruna hapse tıkılmış, 9 ay içerde yattıktan sonra tekrar beşiktaş'ın başına geçip dimdik bir vaziyette kulübüne hizmet etmektedir. ne bir allah kulu çıkıp bu adamdan özür dileyecek, ne de bu enkazı yaratıp kucağına bırakanlar -gayet normal- bir başarısızlık ardından bu adama sahip çıkacak.
fenerbahçe'de futbol oynamış olmasından gurur duyduğum insan.
beşiktaş camiasının kendisi hakkındaki duygu değişimlerini abarttığı hoca.
ne demiş ki. ismail kazma demiş, guti'ye ibne demiş. ersan'a efemine demiş.
demek ki adam teknik direktör olduğu kadarda bir beşiktaş taraftarı. çünkü bu ifadeleri benim tanıdığım bütün beşiktaşlı taraftarlar sarf ederler. bunda bir şey yok.
işte bu yüzden beşiktaş'ın bir aykut kocaman'ı yok. iyi günde kötü günde takımı ayakta tutan bir hocası yok. taraftar sahip çıkmıyor hocasına.
7 maçlığına 585.000 lira alması üzerine konuşulması gereken hoca. arkadaş geçici hocaya bu kadar para verilir mi? tayfur hoca hiç mi sızlamadı vicdanın o paraya imza atarken, ben beşiktaşlıyım klüp maddi olarak zor durumda ben neden bu kadar para alayım 7 maçlığına demedin mi? diyemedin mi?
bu işin doğrusu şudur hocaya 50.000 tl garanti para. kazandırdığı maç başına da 15-20 bin lira verirsin. o zaman ak koyunu kara koyunu görürüz. yoksa el ele verin takımın amına koyun.
hukuk önünde ve toplum vicdanında kendilerini aklayamamış insanların, hiç birşey olmamış gibi görevlerinin başına dönmesiyle gündemini sıcak tutan insanlardan sadece biri.
B.uygun- elazığspor teknik direktörü
ibrahim akın- gaziantepspor oyuncusu
iskender alın- ibb. oyuncusu
şekip mosturoğlu- halen yöneticilik görevini sürdürmekte.
mecnun odyakmaz- halen sivasspor başkanı.
vs........
masumiyet karinesi elbette vardır ve mahkeme suçlu demeden bu ve dğer şahıslar suçlu değildir. buna rağmen, bu kulüpler koca kitleleri, büyük kentleri temsil etmekte ve belli şahıslara sahip çıkma adına kendi değerlerini hiçe saymamalılardır.
yerlere göklere sığdırılamayan beşiktaşın tekrar antrenörü olan sözde teknik adam. 6 nisan 2012 kdç karabükspor beşiktaş maçında yaptığı oyuncu değişkliklerinde sahaya sürdüğü oyunculardan da anlaşılabileceği gibi teknik kapasitesinin yeterli olmadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
6 nisan 2012 kdç karabükspor beşiktaş maçı nda yaptığı fernandes-aurelio, mehmet akyüz-quaresma değişiklikleriye sadece hacettepe, diski, bugsaşspor takımlarını çalıştırmaya kapasitesinin olduğunu gözler önüne sermiştir.
beşiktaş da çıktığı maçlarda genelde ilk yarısı hafif tempolu sıradan geçen , ikinci yarı maçın sonlarına doğru rakibin gardının düşmesi ile canlanan bir beşiktaş izlemiştik.
bu akşam ki karabükspor maçında da büyük ihtimalle böyle olacak. her yiğidin bir yoğurt yiğişi vardır , mesela ertuğrul da sıradan , gerektiğinde atak sonra defans oynayan karektersiz bir oyun oynatır takımlarına .
tayfur belki beşiktaş da şampiyonluk yaşayamayacaktır ancak mutlaka schuster ve carvalhal den daha iyi bir grafik çizecektir. keza nasıl maç kazanılır çok iyi biliyor. arkasında durmalı mıyız , çok çetrefilli bir soru bu . adam onca yıl kaptanlığını yapmış beşiktaş ın . son olaylara gelene kadar bir yamuğu da yok. ersan ve ismail hakkındaki görüşleri malum , kendisi de biliyor açığa çıktığını buna rağme verilen her görevi peşinen kabul ediyor. en azından carvalhal le beraber çalışsaydı . bu onun üzerindeki baskıyı hafifleticekti ama olmadı . en azından play off geldi , orası er meydanı ve takımın nasıl bir performans sergileyecekse ona göre kalır veya gider.
arkasında olmamız gereken kaptanımız.. futbol fakiri, elin götü boklu kocamanının bile arkasında oluyor bazıları tayfur tertemiz adam gibi adamdır. beşiktaş'ın başındayken içeri alınarak takımın yükselişinin önüne geçilmiştir... bundan sonra bize düşen tayfur'a sahip çıkmaktır..*