Gençliğinde marksist olmadığını hiç bir örgüte girmediğini ''marksist olmak için zengin olmak lazımdı, ben fakirdim''şeklinde açıklamıştır. Akepeden aday olmak için, her türlü donanıma sahip olduğunu anlatmıştır.
Turgut Özal için "devrimci" nitelemesinde bulunmuştur. Üniversitelerde para karşılığında konuşmalar yapmaktadır. Yerine göre Maocu bazen de liberal olabilmektedir.
zamanında rastlamıstım erciyes tıp göğüs hastalıkları servisinde. muhabbetimiz olmuştu 1 saat kadar. bir ilaç firmasıyla geziyordu türkiye yi.
solculuktan dem vuruyor oğlunun hayta olduğunu, çalışmaktan yana olmadığını vurguluyordu.
bizlerin elini sıkarken gözlerimizin içine bakıyordu.
koskoca talipoğlu bir firmanın yüzü olmayı kabul etmişti. ekonomik durumu bozulmuştu belliki.
sonra trt de bir programa başladı para için yapılmayacak ne var ?
kçı kırık bir firmaya katlanabiliyorsa trt deki yalakalığa hayli hayli katlanır. nede olsa ankarada yaşayacak.
eşide çanakkale civarındabşr butik otel işletiyormuş öyle anlatıyordu.
ne oldum değil ne olacağım demeli insan buradan bu çıkıyor.
enteresan bir kişilik. verilen soru önergesinde ayda 100 bin liraya program yaptığı belirlendi. an itibariyle nasılsınız programında kendisini eleştirenlere kızıyor. yok efendim ben 2000 km yol yapıyorum, vay programım geç yayınlanıyor, vay trt iktidar çok başarılı vay ben cudiden geliyorum (nereden geldiğini söylerdim de neyse konuşmayayım şimdi) geyikleri yapıyor an itibariyle. hani tanımasam falan yorum da yapmam, ama nasılsınız programına katılmam ve kendisini orada tanımamdan mütevellit kendisinin ne olduğunu da görmüş oldum. yazık aynı okuldan mezun olduğumdan dolayı da yazık. neyse fazla konuşmayayım daha.
yalnızlığımı paylaştığım şarkılar gibi,
kaçıp kaçıp sığındığım bir liman gibi,
kış ortasında ısıtan güneş gibi,
ben sana en güzel gülüşümü bıraktım.
"zamanı yok,
zamanı yok demişlerdi bize sevmenin
ondandır her daim güler yüzümüz
ölürken bile...
yıkılmazı yok sevdaların
düşlerden uzak yaşamasını bilene
kaç kez kovaladıysam baharı
takvimler kışı erken yazdı
ölümsüz aşkı ararken
bir ömür yoka yazdı
varsın olsun
üç günlüğüne de olsa
seni bana yazdı ya!"
bütün olumsuzluklarımdan kaçar gibi
düşüp düşüp yeniden kalkar gibi
adını unutmadığım arkadaşlar gibi,
ben sana en güzel gülüşümü bıraktım.
"sokak başların güneş
yolları gece tutar
kendi öykünü kendin boğarsın
ölümün yaklaştığını böyle günlerde anlarsın
hiç bilmedik kim yazmış bu yazıyı
ne ilk doğan sensin
ne de son ölen sevda yüzünden
sen iyisi mi söyletme beni..."
zehir zemberek açıklamalarda bulunmuş basın insanı.
--spoiler--
Lütfen beni yanlış anlamayın fakat artık bir tane daha köy görürsem yemin ediyorum kusacağım. Zaten artık anlatacak yeni bir şey de kalmadı. Hep aynı, ölmekte olan sepet örücülüğü, semer bişeyciliği... Ne yapılıyosa artık semer... Garip isimli yöresel yemekler yapan teyzeler, nineler falan filan. Yıllardır bunları size göstereceğim diye jiple dağ tepe dolaşmaktan içim dışıma çıktı, artı kendime adam gibi bir düzen de kuramadım. Yaş kaç oldu, bana da yazık artık..."
--spoiler-- *
çok lüks jiplere binip köy köy dolaşıp, bu köylerde etin, balığın, yağın balın en lezizini kişi, benim üstüne bir kamyon para vereceğim işi yapmaktadır yalnız üstüne para almaktadır.
