doğruluğuna inandığım olay buna izin veren ülkemizde kabahat. kanser son zamanlarda o kadar artış gösterdiki daha fazla artmaması için buna bir önlem alınmalı. sürekli haberlerde brokoli gdolu, balıkta civa var, tavuklarda hormon var haberleri o zaman buna bir çözüm bulunsun bu maddeleri gıdalarımıza katmamın büyük cezaları olsun. kanada'da buna büyük cezalar veriliyor mesela, çünkü sen tarlana gdolu tohum ekersen rüzgarla çevredeki bütün tarlalara yayılıyor ve yayıldıktan sonra geri dönüşü yok. birçok çiftçi intiharı yaşanmış kanada'da bu sebepten dolayı çünkü birçok çiftçi kendi ekmediği yan tarladan sıçrayan tohum yüzünden ceza alıyor, iflasın eşiğine geliyor. tamam kimse intihar edecek duruma düşmesin ama insanları da kanser etmesinler.
herşey oldu kaldı bir tavuktur efenim. bir bok yemeyelim o zaman biz. her haltın kanseri var zira bünye kanseri istiyorsa hastalanmak kaçınılmazdır anasını satayım.
tavuk etinin kansere yol açıp açmaması tartışılır ama grip olduğunuzda tavuk suyu çorba içmenin iyileştirici etkisi olduğu kesindir.çünkü piliçler hastalanmasın diye antibiyotik veriyorlar.dolayısıyla sizin de antibiyotik kullanmanıza gerek kalmıyor.en iyisi semt pazarlarında, kafes içinde gıdaklayan tavuğu oracıkta hemen kestirip yoldurarak eve götürmek.ayrıca amerika'daki üreticiler tavukları bir yerden bir yere naklederken sakinleştirici olarak prozac verdiklerini de açıkladılar.
bir tavuk olsa neyse, arkadaş içtiğimiz suyun ambalajında bile kanserojen madde var. her tarafımızı kansere davetiye çıkaran maddelerle dolu, gittiğimiz asfalttan soluduğumuz havaya aldığımız gıdaya, eskiden tek tük onkoloji bölümü olurdu şimdi nerdeyse her ilçeye birkaç onkoloji hastanesi düşüyor.