kırmızı eti kriz vurduğundan bu yana alternatif ettir. tabii kırmızı etin özellikle %100 dana olarak ayrı bir enfesliği vardır ancak bana göre diğer etlere göre daha farklı bir yönü vardır tavuk etinin.
o da üzerine çok rahat harç sarılabilir olması. yoksa bugün lezzetiyle dünyayı fethetmiş kfc doğmazdı. ya da onun alternatifi popeyes olmazdı.
kfc'nin baharatını dök hamburger köftesine aynı lezzeti vermez. ama tavze tavuğa sardın mı paranın amına koyuyorsun.
tavukların çabuk olgunlaşması için verilen ve insan bünyesinde uzun vadeli tüketimde kalıcı hasara sebep olan kimyasallardan dolayı, -sanılanın aksine- zararlı ettir.
özlenen lezzettir. ama eski lezzetinde olmayan, baharatlarla tatlandırmayınca saman gibi tadı olan ettir.
son zamanlarda ne zaman karşıma tavuk yemeği çıksa aklıma hep civcivlikten itibaren başından geçenler aklıma geliyor ve tüm iştahım kaçıyor.
tavuk yemeyi özledim ben. *
eskiden sadece misafir geldiğinde ya da özel günlerde tüketilen temel tüketim malzemesi. oysa günümüzde öyle mi tabi ki hayır şöyledir efendim.
- Ayy kız bu yemeği bir de tavukla denesene o kadar güzel oluyor ki
- Evet evet doğru söylüyor bende artık hep tavukla yapıyorum daha güzel oluyo
- Hem kırmızı et nedir öyle protein protein protein oysa tavuk öyle mi sağlıklı besleniyoruz artık.
Nerede eski günler yahu kırmızı etin olmadığı yerde nimettir.
tavuk eti fakir ve gariban insanların vazgeçemediği bir et. adeta kurtarıcı gibi yalnız bazı zararları olan, tehlikeli bir et evde veya iş yerinde erkenden pişirip yiyeceksin. yoksa bir insanı felaket derecede zehirliyor. insanlar şunun farkında sığır eti ucuz olsa. tavuk etinin yüzüne kimse bakmaz.
ismi bilinen markaların beslenme, antibiyotik vs konularda sıkı sıkıya denetlendiği tv de duyulmuştur. ayrıca antibiyotiğin sadece hastalık durumlarında verilfiği de söylendi. devlet yetkilisiydi.
o yüzden aşırıya kaçmadan rahatça tükettiğimdir. haftada bir, mesela.
kemiklerinin zayıf olduğunu da hiç görmedim. gayet sağlamlar.
besleme ürün tabi biraz doğallıktan uzaklaşabilir ama köy tavuklarının da dezavantajları var. besleyeceksin, keseceksin, tüyünü yolacaksın. o arada tüylerdeki asalaklara, parazitlere maruz kalacaksın.
yada bunları başka birisi yapacak, senin için.
ikisininde avantajları dezavantajları birbirine yakındır.
ha bak bir ara lades markası köy tavuğu satıyordu. gene besleme ama sanırım serbest dolaşan yani açık havada yetiştiriyorlardı. onların eti daha sıkı ve lezzetliydi. lades firması kapandı o hikaye de bitti.
laf lafı açtı. önerimizi de sunalım.
açık hava, daha büyük alan ve dağal yem. malum bu hayvanlar açık havada solucan, böcek falan da yer. allah ne verdiyse artık. böyle yetiştirilmeli. kiloya da 1 lira maliyet eklersin. mis gibi kurtarır.
zaten böyle bir moda da başladı. yayılsın. iyidir.
bir gece öncesinden sütte dinlendirilmişi kekik, dövülmüş sarımsak, az pul biber, eser miktarda tuz ve yeteri kadar domates sosuna bulanıp mangala atılınca bünyeyi zamandan ve mekandan soyutlayan lezzet.
tüm et çeşitleri gibi tüketen kişilerin damar ve dolaşım sistemlerine zarar veren organik olduğu sanılan ama öyle olmayan bir tür et çeşidi olup fazla tüketilmesi sağlığa zarar vermektedir.
insanlar hep dişi yani yavuk olanı yediği için erkelerde kadınlık hormonu östrojen birikimine yol açmaktadır . horoz eti neden satılmıyor onu anlamıyorıum.
dışarıda ailemden gizli gizli yediğim et. bizim eve pek girmez. hormonlu beslenen tavukların, çok tüketildiğinde vücuda ciddi zararlar verdiği görülmüştür. hatta yakın zamanda baya bir doktor ileri ki zamanlarda ciddi kanser oranlarını artacağını söylüyormuş. tabi sağlıkçı kadın bunu duyunca ne yapacak, daha eve aldırır mı o eti. millet tavuk etini beğenmez, biz hasret yaşıyoruz.