acı mı desem komik mi desem bilemediğim bi anının en az benim kadar başrol oyuncularıdır.
vakti zamanın da sevgili denilen insan evladını lüx etiketi yemiş yerin birinde ziftlenmeye götürmüştük de iyi etmiştik diye düşünmüştük. velhasıl lüks dedik ya anca tek kişinin karnı doyar cepdeki parayla yok illa iki kişi doyacaksa; cifle bulaşıklar pırıl pırıl..
neyse ben aç değilim daha az önce arkadaşlarla dersanenin önündeki lokantada yediydim de doyduydum da vesayire vesayire. yedirdik içirdik o günü de erkeklikten ödün vermeden geçirdik. onun rahatlığıyla keyfimiz yerinde.
ayrıldık kızdan arkadaşlarının yanına gitti arkasını döner dönmez guruldayan midenin verdiği acıyla doğru bizim dürümcüye koşar adımla hemde açız amk aç. hemen söyleyivermiştim tavuk döner artı ayranı hayvan gibi tıkınırken taburenin üstünde karşımdaki aynadan da tipime bakıp duruyorum yüzde 90 yağ olan tavukla şişmiş yanaklarım, mayonez bulaşmış bıyıklarımla yeni bi tarz yaratıvermiştim hani.
herşey iyi hoş giderken bizdeki şans ya az evvel dişimden tırnağımdan arttırıpta pizza yedirttiğim biricik sevgilim arkadaşlarıyla geçmiyor mu dönercinin önünden. unutamıyorum o anı. kan gitmeyen beynim, dolu dolu ağzım, ketçap mayonez bulaşmış bıyıklarım.
bok varmış gibi bakmaz mı içeri burda yiyen insanların sefaletini görmek istemiş heralde gözgöze geldik. kalktım çabucak hemen koşuverdim yanına;
beks : aaa nereye aşkım?
sevgili: arkadaşlarla starbucks'a gidiyoruz kahve içmeye
beks : haa iyi iyi.
sevgili: hani sen aç değildin ne arıyorsun burda?
(kız arkdaşları yarılıyor arkada yankı yapıyor sanki kahkahaları o derece ızdırap veriyor)
beks : sahibini tanıyorum da bi oturayım dedim. zorla döner verdi aç olmadığım halde.
sevgili: hımm anladım
bi daha da göremedim kızı. gidiş o gidiş. kız arkadaşlarıyla bakıp bakıp gülüyorlardı aklımda son kalan hali o. bi tuhaf oldum. öfke, sinir, rezillik, utanma, hamilelik* ne varsa hissettim. seslendim dürümcüye 'abii bana bi acılı yap bol olsun içim yanıyor' dedim oturdum bi tane daha yedim, bi tane daha, bi tane daha. utanmasam ayranla sarhoş olacaktım.
sahte sevgililerin: sahte kaliteli mekanlarda, sahte yemek yemesi yerine, kız arkadaşıma can-ı gönülden ısmarladığım ve içinde biraz sevgi biraz ciddiyet ve en önemliside samimiyet belgesidir.
Öğrencilik hayatımın unutulmayanlarından olan menü.
Şöyle ki, arkadaşlarımla hafta sonu bursa-çarşamba dolaylarında klasik playstation turnuvası yaptıktan sonra ilk iş olarak gittiğimiz yerdi. Hayvan gibi 12-13 maç yaptıktan sonra ellerim acır, karnım da acıkırdı. Hep beraber maçları yaptıktan sonra gider tıkınırdık. hemen hemen böyle mekanların olduğu yerlerde 'Atom tavuk döner artı ayran 1 tl'ci hep vardır o zamanlarda. Ve şu an 20 ila 25 yaş arası her futbola az çok meraklı türk erkeği, 5-6 sene öncesinde playstation mekanlarına hatırı sayılır meblağlar bırakmıştır istisnasız. işte ondan sonra cepte kalan Son harçlık buraya verilir, artık içinde ne olduğu belli olmayan ekmek arası dönerler afiyetle mideye indirilirdi.
özlendiği zaman iskender ile aynı hazzı veren enfes yiyecek. yalnız salça sosu falan olmalı içinde. ayrıca bunu baharatla karıştırarak sunan yerler bu işi iyi biliyorlar.