usta tavlacıları, karşısındaki acemiyi psikolojik olarak çökertmek için başvurduğu yöntem. her zaman işe yarar. yılların tecrübesi tavlacımız oyunu daha başlamadan kazanır nerdeyse.
önce büyük olan rakam söylendikten sonra küçük olan rakam bir ek ile bağlanır.
kimi zaman yarı farsça yarı türkçe durumlar da olabilir. şeş-beş gibi(6-5),
sesli harfle biterse arada bağlaç yoktur se-yek(3-1) gibi,
sessizle bitenlerde ise -ü bağlacı kullanılır, cehar-ü se(4-3), penc-ü dü(5-2) gibi.
bunu yapan babam. yılların aile reisi, 2 çocuk babası, 6 yeğen amcası, 4 adam eniştesi, emekli öğretmen öz be öz babam; tavla oynarken kendini kaybediyor, zarları kafasında çeviriyor, pulları alnına yapıştırıyor, biraz önce bana nasihatlar veren babamı tanıyamaz hale geliyorum. şaşkınlık içerisindeyim. en gıcık olduğum ise, bu zarları farsça olduğunu şimdi öğrendiğim kelimelerle söylüyor olması.
bir gün yine...
+ hahah okullar tatil. seba i dü.
- evet, serdar bilgili'ye göre seba daha iyi idü. tiz geri getirile.
+ penc ü se. hahaaytt, fazlalıkları alayım bari.
- pencü? pancu? gündem herhalde beşiktaş...
+ evet, şeş beş. taşları topluyorum.
- ne dediğin konusunda hiç bir fikrim yok baba.
+ geleeee.. şeş i dü.
- şeşirdüm hakkaten...