internet üzerinden oynaması pek bi zor olan efsanevi, underground oyun.
erkeklerin sanki bir haremdeymiş havası ile oyun salonlarında dolaşmasından mütevellit rakip bulmak bir erkek için zordur. mynet'te feminen bir nick aldım en sonunda. kendimi kötü hissediyorum ama düşeş atmak benim varoluş sebebim.
edit: anal_skyrm adlı bir kullanıcı ile zar atıyorum. 3-1 öndeyim.
tavla önce babadır, sonra kocadır.
tavla önce ikisinin de gözüne girmeye çalışmaktır, sonra ikisini de alt etmektir.
tavla galibiyetten sonraki zevktir, gururdur, onurdur.
en güzel atışmadır tavla:
koca: ama deniz ya!
karı: mihahuhaha!
koca: off!
karı: 'affet beni karıcım!' de çabuk!
koca: affet beni karıcım!
karı: bi daha de!
koca: affet beni karıcım!
karı. aferin!
1-1: hep yek
2-2: dü bara
2-1: dü yek
3-3: dü se
3-2: seba -i dü
3-1: se yek
4-4: dört cehar
4-3: cehar -ü se
4-2: cehar -i dü
4-1: cehar -ı yek
5-5: dü beş
5-4: penc-i caar
5-3: penc -ü se
5-2: penc i dü
5-1: penc -ü yek
6-6: dü şeş
6-5: şeş beş
6-4: şeş cehar
6-3: şeş -ü se
6-2: şeş -i dü
6-1: şeş -ü yek
power türk unutulmayanlar kuşağında az önce ekrana gelen, o ufacık yazıyı tam seçemesemde sanırım 1995 yılında çekilen bir klibe sahip olan mirkelam şarkısı. *hepsi de yorumlamıştır son albümlerinde..
Oynamasını bilenle oynandığında süper zaman geçirilen bir oyundur. Tamamıyla strateji kökenlidir. Bir sonraki hamle hep düşünülerek oynanmalıdır. Birde ege usulü olan, 7'lisi mevcuttur.
6-6 ile başlamak sanıldığı gibi çok iyi değildir. ha karşınızdaki orta karar bir oyuncu ise tabii iyidir ama bir usta ile oynuyorsanız sizi sıkıntıya sokar. bunun en temel sebebi, karşı tarafın toplama hanesini bir anda boşaltmanızdır, böylece o alan tamamen ona kalır ve kafasına göre dizilim yapar. en dandirik 3 zar ile her yeri kapı doldurur. halk arasında tokmakçı tabir edilen bir taşı geride bırakmak faydalıdır.
oyunda şans mı etkendir yoksa beceri mi? şimdi öyle ki beceri ve bilmek gerçekten çok önemli. hele iki ustanın maçını izlemek keyiftir. ama şans da önemlidir, süper oynarsınız ama zar gelmezse kazanamazsınız. gene ortamda iyi bilen birisi varsa, iyi oynayan ve kötü oynayanı hemen ayırt eder ama zar gelmezse de gelmez.
ama asıl önemli olan psikolojik baskıdır. eğer baskıyı iyi kurarsanız kazanırsınız. hemen örnekleyelim;
ablamla oynuyorsan devamlı konuşur, taklit yapar, hele sıra ondayken ku vak vak'tan tutup her yöreye ait türküye kadar şarkı söylerim. hatalı oynar siniri bozulur.
kanka ile oynarken, devamlı beşiktaş denir, holosko denir, delgado denir, gelecek hafta ne olacak denir, kafası dağılır, hatalar yapar.
ben ise hızlı oyunu severim, bir turnuvada takır takır yarı finale kadar yükselmişken, her hareketi için ortalama 4-5 dakika düşünen biri tarafından elenmiştim. adamın tek oyunu olsa dahi, hiç ses etmeden, tık tık pulunu masaya vurarak, sakalını kaşıyarak bekledi de bekledi. ben gerildim, hamlelerim serileşti ve dikkatsizleşti. çok da süper olmayan bir rakibin bu akılcı taktiği sebebi ile finale kalamadım.
lost'un ilk bölümde hikayesi anlatılan.ne kadar iyi bilirseniz bilin,tecrübenizin ne kadar eskiye dayanırsa dayansın.şansınız yoksa koltuğunuzun altına alacağınız oyundur.
klibinde iskender paydaş'ın takside davul çaldığı *mirkelam şarkısı. aslında, mirkelam'ın son yaptığı şarkılara bakıp nasıl iğrenç bir adam olduğunu anlayıp, yaptığı herhangi bir şarkıya bir şekilde güzel demek içimden gelmese de...
bir çeşit şansını iyi yönde kullanabilme oyunudur. ne tam olarak zeka oyunudur, ne de sanıldığı gibi şans oyunudur. zar gelmez ise nasıl oynayabilirim ki diyen arkadaşlara biraz daha derin düşünmelerini öneririm.
bu arada üniversite tavlası diye bir oyun var, 4 kişiyle 2 adet tavla ve bir çift zarla oynanır. ikşerli iki takım sırayla aynı zarları atıp farklı biçimde oyun oynarlar. tabi biri yenebilirken takım arkadaşı mars olabiliyor.
(bkz: el elden üstündür)