levrek:
ulan varya bu erkek milleti bi tuhaf yemin ediom
levrek:
bazıları kızlarda tuhaf
apollon
kafan güzel heralde
levrek:
ne bilim insanlık bi tuhaf
90 lar popla ilgili sorunları olan yazar. ama bunu birlikte aşacağız. günde 3 tane 90 lar pop şarkısı dinleyerek hayata yeniden bağlanacağız. yeni demişken aklıma geldi şimdi; hadi beni yine sev beni deli deli sev beni yine yine yine yine yine yeni yeniden sev çıstak çıstak.
doğumgünü çocuğu. ne çocuğu lan, kazık kadar kız oldu. sevmez doğumgünü entrylerini, bende sevmem. olsun, birbirimiz için sevmediğimiz şeyler yapmamız birbirimizi sevdiğimizi gösterir. * dahada sıçmadan her zamanki gibi bitirelim...
gün itibariyle iyiki doğmuş yazar. gittikçe acayipleşen bir hayatın sahibesi. 21 yaş sana hayatında istediğin tüm değişiklikleri getirsin.
not: eğer bugün verdiği sözü unutmassa mahalle baskısı yapacağımdır ayrıca. ikisinden birini seç olm.
yazın çekimlerine başlayacağım filmde başrol istemiş "of aman ya" levrek.
ben de düşündüm düşündüm sesinin güzelliğini hatırladım. öyle ya daha 2 saat önce şarkı söylemişti bana, unutmak ne mümkün. dolayısıyla filmimde ses sanatcısı olarak rol almasının doğru olacağına karar verdim. seslendireği güzide eser de hazır zaten: sen bana fazla iyisin.
o gazinoda bunu söylerken ben tam karşısında yemek yiyor olacağım rol icabı. üstüme alınacağım şarkıyı falan..
depresiften cok agresif bi levrek, biraz da felsefik. ıhlamurun yanında 2 rekat cezmi ersöz de veriyorum kendisine iyi gelir. nese yazdım hemen gachiom.
şair olmuş, aynılıkta gidiyomuş abuuu, başkalaşım geçiriyimiş ruhu.. soora şizoya baalamış başka yerlerde oluyomuş felan, başka kimliğe bürünüyomuş. fena fena.. havaların sogukluğuna veriyorum bi ıhlamur içsin düzelir her şey *
yine bir şubat ayıydı. dogumgünü hediyelerimi açıp yalnız bir sevgilililer gününün hüznüne kendimi bırakmaya hazırlanırken çıktı paketten. hareket çekti bide *. çok içime oturduydu o hareketi. 1 sene geçmiş üstünden.neyse, sevgililer günün kutlu olsun bibişim.
o değil de insan bi papatya falan yollar hadi papatya yollamadın böcek yolla kelebek yolla. bir sürü fikir verdim ben sana zaten. mesajıma dahi cevap vermedin. halbuki ben derin sevgi aşk meşk cart curt hissederek yazmıştım sana o mesajı. bizzat kendim düşünerek. *
biz tanıştığımız zaman niki capcadıydı ama sonradan tatlı su levreği yaptı benim tatlılığımın etkisinde kalarak, yo yo bunun için suçlamıyorum onu çok haklı bence de. gerçi bunu bana itiraf etmedi ama ben konuşmalarından anlıyorum.
abuk subuk mesajlar atmada özgür olduğum insan kişisi bir de. ama genelde derin anlamlar içeren mesajlar atarım o ayrı. o da saolsun bana hep seviyeli cevaplar verir.
senden başka senden başka sevemem ben hiç kimseyi cıstak cıstak.
yazılırını beğenerek okuduğum, hoşsohbet yazarı. bu vesileyle kendisinin sevgililer gününü kutlamak istiyorum. ve papatya vermek istiyorum kendisine.
oh papatya
yuzumun haline bak
seninle kim kalacak
isiklar kapaninca
benden cok uzakta
arım balım petekim gülüm dalım çiçeğim canım yazar.
ayrıcaa 14 şubat için çok pis planı olan ve bu planıyla beni çatlatan yazar.
büdüt: bir ay öncesinden oldu kutlamam ama bu ay hergün bayram sana nasılsa.
sil baştan başlamak gerek bazen planları sıfırlamak, yeniden kurmak yeniden kurmak yeniden... işte şu anda bunu yaşayan yazar.zaman zaman hayatın en cilveli anlarını yaşayan her insan gibi. ama bu zamanlarında geçeceğini bilen. o değil de bursum kesiliyo lan. yoksa iş güç yalan. gül gibi geçinip giderdük.
3000. girisinin şerefine ay pardon 3014. girisinin şerefine kendisine şarkı armağan etmek istediğim.
Yemeklerimden yemezsin arkadaşlarımı sevmezsin
Saçlarımı beğenmezsin
işin aslı sevgilim
Sen bana fazla iyisin, iyisin
Fazla
Ben hiç mükemmel değilim, belki de sıradan biriyim
işin aslı sevgilim sen bana fazla iyisin
daha nice nice 3014 giriler girsin sözlüğe şöyle en bilmeceli olanlarından, isterse de sözlüğü günlük gibi kullansın. yetmesin yeni bir kedi bulup onun adına da günlük yazsın. yakışıyor kendisine.
esprilerime bayılan dolayısıyla da durmadan espri yapmam için ısrar eden kişi. anlatamıyorum ben. öyle yap deyince olumuyor ki böyle şeyler; içimden gelmesi lazım.
şarkımın üstüne de kondu ooh. canın sağolsun.
ah ah bu kadar arayacağımı, hayatımda o sivasta değilken koca bir boşluk olacağını tahmin edemediğim yazar. her okulunun önünden geçerken '' şilte benim dersim bitti. bekleyeceğim seni datlum'' mesajlarını, çıldırdığım zamanlardaki wüüğ smilelerinin yüzündeki o şeklini, sonra dayanamayıp gönlümü almaya çalışmalarını, her geçtiğim yerde, sokakta, cafede abuk subuk anılarımız olduğunu, hiç bir zaman birbirimizden sıkılmadığımızı unutamayacağım yazar. neyse ki gelecek. **