uzunca bir süredir yazmadığım canım dostum. şimdi geçmişte yazdıklarını ve sana yazdıklarımı okudum. ne sevindirik, ne şapşal hallerimiz varmış yauw. hepsi hala ne kadar canlı. sanki dünmüş gibi.
yaşamlarımız değişiyor, ikimizinde koşuşturmaları, telaşları var. hatta çok farklı birbirinden. ama aklımız birbirimizde hala. önceleri düşünürdüm hep. mutlaka bir gün ayrılırız. birbirimizi ihmal ederiz diye. ama tam tersi oldu. sanki birbirimizin annesi gibi merak içindeyiz. telefonda sesi kötü geldi iyi mi acaba, canı sıkkındı naptı acaba, geleneksel sınavlarından birindeydi nasıl geçti ki, gibi sorularla hala birbirimize bağlıyız. kopmadık. bilmiyorum sebebini. her sıkıntımda, her mutluluğumda yanımdaydın be canım. hakkını nasıl öderim bilmiyorum.
ailelerimizin bile bilmediği şeyleri sadece ikimiz biliriz. neden hoşlanırız, neyi sevmeyiz, bir kaş kalkışıyla ne demek isteriz... hayatımdan hiç eksik olma. şu değersiz insanlardan ve dost görüntüsünde olan yalakalardan uzak kalalım hep.biz bize yeteriz ha. ne dersin teyzoş.*
uzun zamandır yazmadığım. izin günlerini istanbul' da geçirip bir ayyaş olma yolunda ilerleyen bıdı bıdı. asabım bozuk. gelseydin de iki sohbetin belini kırsaydık. sinir olduklarımıza ağzımızı doldurup küfürler yağdırsaydık. güzel olmaz mıydı he hacı? komplolar kurup senaryolar yazasaydık, nostalji yapsaydık, birbirimize dair hoş şeyleri hatırlatsaydık birbirimize. hakkaten la öyle mi olmuştu, böyle mi yapmıştım deseydik. neyse. yürü git. hıh.
tatlı su levreği güzel insan. okuduğum bir entry si ile beni ağlatmış, yazdığım mesaj'a anın da cevap vererek beni ağlattığı için, özür dileyerek beni kendisine hayran bırakan kişi. açık yürekli biraz da deli dolu sevgili kız, yaşamımda ne kendim için ne de başkaları için dua etmememe rağmen senin için dua ettim. içten. ayrıca benim için yazdıkların beni çok mutlu kıldı. teşekkür ederim. hakkında yazılanları okuduktan sonra senin hakkında yanılmadığımı gördüm. o temiz yüreğinle mutlu olmayı hak ediyorsun ömür boyu mutlu ol. *
ilk bakışta samimiyet müjdecisi gibi görünen dişi yazar kişisidir.zirvede tanışma fırsatımın olduğu ve istem dışı muhabbetini izlediğim * ve o derece insanı çekebilen yazardır, bir daha zirvelerde görülsündür.
ne çabuk geçiyo dimi yazarı. geçen sene ki yaptığım süper zekalılık sayesinde doğum günlerini hatırlayamama gibi bir paranoyaklığa sürüklemiş insansın sen beni. gerçi uzun bi süre gülmüştük ama neyse.
şimdi uzaktayız birbirimizden. eskisi kadar yüz kaslarımız ağrıyana kadar gülemiyoruz. çoğu şeyi yüzyüze sorgulayamıyoruz.*ya da iğrençliğin tavan yaptığı muhabbetleri. kesinlikle eklemek gerekir bunu.
sigara paketlerim öksüz, gittiğim cafelerdeki tuzluklar anlamsız gelmeye başladı. anlıyor musun beni hee. ey çizgifilmde bile ağlamaya programlanmış meleğim.
yeni bir yaşa girdiğin şu günde uzağında olsam bile, inan her günümüz aklımda, azıcık yaşlansam da. ikimizde farklı yerlerde olucaz bundan sonra belki de. başka telaşlar, anlamsız koşuşturmalar, niye yaptığımızı bilmediğimiz yaptırımlar bla bla bla. ama hep şuna inandım ben. sevdiğin biri; arkadaşın, dostun, sevgilin, annen... her kimse, yaşadığın herşeyi, gülerek hatırlayabiliyorsan o kişi önemlidir. kaybedilmemesi gerekir. beraber geçtiğin sokaklardan geçerken gülümsemek, beraber ağladığın, beraber bir şarkı tutturduğun günleri aynı demdeymiş gibi yaşamak. velhasıl hayatı anlamlı kılanları hafızayla tekrarlamak.
o yüzden iyi ki doğdun dostum,canım. iyi ki tanışmışız. bunun için senden önce yaradana şükretmek gerekir.* çok teşekkürler ve de sana. anlamlı kıldığın için hafızamı. seni çok seviyorum dostum.
nadiren bir tane olup, genelde mantar gibi çoğalan duygusal(?) bir tanıdık.
istanbul istanbul olalı böyle 14 şubat görmeyecek, tepemezinden aşağı kırmızı güller düşerkene biz kız kulesinde dans ediyor olacağız. sonra karnımız acıktığında ben kereviz yerken o bana hakaretler edecek ama ben duymamazlıktan gelceğim, zira çok acıkmış olacağım.
neredeyse tüm sarkı zevklerimizin ortak cıktıgı bir garip balık, gel de yeme o derece*
kendisine en imzalısından cem adrian cdsi yollayacagım, aha da buraya yazdım*
psikolojik danışmanım, iç sesim, vicdanım. her ne kadar vicdansız gözüksem de var bende de ondan. hemde çok.
netten kurtulma isteğiyle yanıp tutuştuğum şu günlerde beni anlayan, derdimle dertlenen güzel insan.**
sarhoşken bütün saçmalamalarıma rağmen msn de beni çeken sabırlı kişilik. kendisinden burada bütün boş konuşmalarım için özür diliyorum. bi daha saçmalamicam apla söz...
kadınları çekici yapan bütün detayları bünyesinde harmanlayan, kalbimin tek sahibi. o güzel gözlerinde kaybolmak istiyorum, her şeyde biraz sen varsın, baktığım her yerde gözlerin, mıknatıs gibi çekiyor kendine bakışların. senden çocuğum olsun istiyorum, gözleri senin gibi baksın, görenlerin içini yaksın. ilan-ı aşk ediyorum benimle evlenir misin? bir ömür beraber yaşlanmayı yer mi?
tartamadım sevgimi hiçbir terazide
aşkımdan kahroldum gecelerce
tatile çıkmalıyım seni düşünmemek için
lüle lüle saçlarımı kestirsem gücenir misin?
ıslanmış çoraplarımı çıkarmadım günlerce
su gibisin içmek istiyorum
uslanmaz kalbimi zapt edebilir misin?
lololo yaparsın artık
ellerim sensiz üşümekte
ve sen ve sen
rambo bıçağını sapladın kalbime
eskisi gibi olamasak da
ğ kadar yumuşarım karşında
istersen. *
çok hoş bir uslubu olan, görüşlerini beğendiğim yazardır.
$ukela tadında entryleri vardır. şu sıralar onun entrylerine takmışımdır ne yazsa okuyorumdur. *
"sen yaz anacım ben hep okurum" diyorum burdan kendisine.