Yorgo : ihsan hadi sen de bizimle gelsene beraber tenis oynarız.
ihsan : Gelemem efendim işim var benim çalışmam gerek.
Sevinç : Yorgo da çalışıyor ama bak feraye'ye zaman ayırıyor.
ihsan : ee demek ki yunan gizli servisi pek hareketli değil bugünlerde.
*** *** ***
Menekşe : Allaah allah allah bu nasıl sevmek dınınının
ihsan : Menekşe bir tost yapsana.
M : ayy gerek yok ihsan bey ben daha yeni yedim
i: bana! geçen gün aldığım güzel kaşardan koy
m: ben onu yedim
i: iyi dünkü tavuğu ısıt o zaman bozulmamıştır heralde hala...
m: ay yok yok bozulmamış
i: onu da mı yedin?
m: yemezsem nasıl çalışabilirim?
i: sürekli yersen nasıl çalışabilirsin?!
m: dolapta konserve ton balığı var.
i: nefret ederim ton balığından
m: ben de. zaten o yüzden orada öyle duruyor.
* yorgo dolandırılmıştır, ihsan ve yorgo konuşmaktadırlar ;
- yorgo, senin bu zembilli pırlantası dediğin şey var ya, o cam cam.
+ ne ?
- cam cam..
+ ne cam cam ?
- köprü altı cam cam kazıklamış seni amcam.
+ cam mı ?
- yahu bunu özel bir bıçakla kesip şekil veriyorlar, sonra da tenekenin üstüne yapıştırıyorlar, bütün gazeteler yazdı okumadın mı ?
+ cam mı, yani şimdi ben..
- kazıklandın, tongaya bastın, maymun oldun, dişi sökülmüş öküze döndün sen bunların arasından halet-i ruhiyene en uygun olanı seç..
+ ihsan, kendimi izmir'den denize dökülmüş gibi hissediyorum.
- ya yorgo sen nasıl böyle bir tongaya düştün ya, sen ki kebapçıda 1.5 iskenderi görünce bu 1.40 diye geri yollayan adamsın.. *
bu şiiri ise romantiktir. gerçek aşkı anlatır, göz yaşartır.
şiir sevgili eşine yazılmış elbette;
sevinç! sevinç!
sen ki sevgide benim için prinnç
senin yerini tutamazzz ne doolunayy ne de bir vinçç
sevinç!
sen ool hep bana ayıklayan prinçç.
gelini pelin'e dönerek;
pelin! pelin!
aldım seni gelin
hemde piskopaz olmasına rağmen velin
fakat bana torun verdin,
afferin afferin..
yorgo ve feraye'ye;
yorgo ve feraye
sizin bu gidişat nereyeee nereyee
sizi dökesim geldi egeyeee egeyeee
fekat özlerim sizi
biraz yüzüp dönün geriyye geriyye.
irfan'a
irfan!
seni her görüşümde derim "haydaa"
bana öyle geliyor ki senin akrabaların var uzay'da
fekat yerini tutamaz kimse ne dünya'da ne ay'da
fidayda da irfancım fidayda.
nevzat uzuner'in "bebişine" (köpeğine) bakan ihsan; köpeği oyalamak için köpekle top oynamaktadır ve yakalasın diye topu balkondan dışarı atar.
köpek peşinden düşer ve ölür.
sevinç: noldu ihsan neden ağlıyorsun?
ihsan: bebiiiş, ühühüüüü..
sevinç: ihsan neden ağlıyorsun yoksa köpeğe birşey mi oldu?
ihsan: yok; köpek bişey oldu.
menekşe: ne oldu?
ihsan: mefta *
menekşe: öldü müüü?
ihsan: evet.. ühühüh
sevinç: nasıl oldu?
ihsan: ben yakala dedim, o da balkondan topun peşinden gitti. tek tesellim topu havada yakalamış olması.
b: yaa ihsan bey benim arkada 15 kutu peçete var benim onları kuğu yapmam lazım siz yapmayı biliyo musunuz ?
i: bilmiyorum dedim ya bak şurdaki kadınlara sor onlar biliyodur öyle şeyleri.
b: pardon bayanlar. Şimdi benim arkada yatağımın orda 15 kutu şey var da sizinle oraya gitsek siz şey yapmayı biliyosanız beraber yapsak.
k: terbiyesiz!
ihsan n' oluyo ya diyerek gelir
i: ne vuruyosunuz bayanlar hem ben de yardım ederim 5 dakikada 1 kutu biter.
k: iğrençsiniz.
kadınlar gider.
i: yaa bari bize öğretseydiniz biz kendimiz yapardık.*
yılbaşında kıyafet balosuna gidecek yorgo mahkum kıyafeti giyerek eve gelir ihsan da kovboy kıyafetiyle espriyi patlatır,
i: bravo yorgo, 500 yıllık tarihimizi çok güzel özetlemişsin.
y: ihsan yeni bir yıla artık barış içinde girsek diyorum
i: hiç umutlanma 10 tane yeni fırkateyn aldık, bineriz tepenize