görür görmez içimde güzel duygular geldi şuan marmara park adındaki avmnin olduğunu noktadan olan çocukluğumun en güzel gününün geçtiği yer alaboraya korkudan binememiştim fakat masal okuyan bir ağaç vardı kimse hatırlarmı bilmiyorum ama karşısına geçip saatlerce izleyip dinlemiştim sanırım ruh hastası bir çocukluk geçiriyordum ama kendimi alamadım arkadaş.
3d sinemanın tadına ilk baktığım yerdir. 2 tane salonu vardı. O zamanlar sadece 2 film vardı. Birisi ace age. Birisi de taksinin içerisinde geçiyordu böyle ormanlık alana filan giriyordu taksi ne bileyim işte güzeldi o zamanlar.
içimde kalan ukde, hiç ulaşamadığım ve ulaşamayacağım bir dünyadır. Küçükken ailemin ekonomik durumu çok iyi olmadığından girmeme izin vermez, giriş ücretini ödemelerdi. Tabi zaman geçince bizimkiler ekonomik durumunu düzeltti, taşındık istanbul'dan. Bir gün gideceğime inanıyorken kapandığını öğrenmem hayatımdaki en büyük yıkımlar arasındadır. O yüzden ulaşılamayan bir sevgili olarak kalacaktır.
bir kez gitme şansını yakaladığım ama gidemediğim eğlence yeri. başlığı görünce anılarım canlandı. anlatayım da rahatlayayım.
altı ya da yedinci sınıftayken, ingilizce öğretmenimiz yazılıda en yüksek puanı alan 5 öğrenciyi tatilya'ya götüreceğini söylemişti. ben de baya heyecanlanıp epey çalışmış ve ilk beşe girmiştim. o haftanın cumartesi günü sabah 9'da okul bahçesinde buluşup, hep birlikte gidecektik. ulan dedim ne harika bir şey bu. hem yazılıdan yüksek puan aldım hem de tatilya'ya gideceğim.
tatilya bizim çocukluğumuzun, özellikle de benim gibi düşük gelirli bir aileden gelen bütün çocuklar için hep hayal olmuştur.
saat 8 buçuk gibi toplandık okul bahçesinde. tek erkek benim grupta. dört kız var ve dördünün de ekonomik durumu gayet iyi. öyle boş boş konuşurken bir tanesi yol paranızı aldınız yanınıza değil mi dedi. herkes evet tabi dedi. ben panik oldum ve mal gibi kaldım. ulan cebimde param yok. ben dedim eve gidip geleceğim, az işim var. annemden para istedim, kızdı bana. anne tatilya'ya gitmem gerekiyor dedim. oğlum yok dedi. sinirden ağladığım gün, dün gibi aklımda. ulan yol parası dediğin nedir be? velhasıl gidemedim.
pazartesi günü önce arkadaşlarım, sonra da öğretmenim çekti köşeye. neden gelmedin, çok güzel geçti vs. öğretmenim de melek gibi kadındı. oğlum ben sizden para mı istedim diyerek sitem etti. aynı öğretmen lise giriş sınav harcımı ödeyip beni okumaya teşvik etmişti. sonradan götü topladık tabi ama tatilya çoktan kapanmıştı. ulan fakirlik hakikaten çok zor şey be.
Birden bire aklıma gelmiş oyun parkı... Ulan ne güzel günlerim geçmişti... Küçüktük, masumduk... En büyük derdimiz, tasamız 4. kez trene binmeden ordan çıkma korkusuydu... çok masumduk... insan öyle bir özlüyor ki bazen... keşke o günlerde kalsaydım...