tatilde boş boş oturmak

entry8 galeri0
    1.
  1. ilk bakışta mantıklı gelen hede. koca bir senenin sıkıntısını, sene boyunca çalışmış olmanın yorgunluğunu atmak için gereklidir. yapacak hiç bir şeyin olmaması ve bunun verdiği hafiflikle yaşamaktır. fakat daha sonrasında sıkıcı gelecek "ne yapıyorum ben!" dedirtecek hadisedir. tatilin içine etmek de denebilir. tatil bittiği zaman hayal kırıklığı ve pişmanlıkla son bulması muhtemeldir.
    0 ...
  2. 2.
  3. başa gelmemesi için tatil süresinin 7 günle sınırlandırılması uygun olacaktır. lüks otelde 10 gün kalacak paranız yoksa tabi.
    0 ...
  4. 3.
  5. 3 haftalık yarıyıl tatili hasebiyle evde götü yayıp oturmaya karar verdim. -'karar verdim' diyorum, neden? istesem başka aktivitelere de katılabilirim*- Mevsim normalleri, entelektüel hadiseler için son derece elverişliydi. yüzlerce kitap okuyabilir, binlerce film izleyebilirdim. bu soğukta başka n'apılır lan? Planım, seçtiklerimin tamamını okumak, izlemek ve yanı sıra bi dünya şey yazmaktı. Hey dostum bu harika olacaktı. Nihayet, uzun zamandır hayalini kurduğum sükuneti bulacak, son derece pastoral bir atmosferde, yediğim önümde yemediğim arkamda, hizmette sınır tanınmayan bir ortamda huzura kavuşacaktım.

    Bu çiçekli düşüncelerle eve varıp kapıyı çaldım. "Açık, gir" dediler. ibneler. Ben 41 pare top atışı beklerken sanki bakkaldan gelmişimcesine sıradan bir karşılama beni, pek tabii derin kederlere gark etti dostlarım. Ama onları derhal affettim çünkü mahallede ne biçim de komik şeyler olmuş lan. Böyle sohbet dedikodu filan biraz vakit geçirdikten sonra ben derhal kitap okumaya karar verdim. Kaybedecek zamanım yoktu. Anneme, en davudi sesimle "Televizyonun sesini biraz kısar mısın lütfen valideciğim" dedim. "Niye travesti gibi konuşuyorsun" dedi. "Sigara mı içiyorsun yoksa, Takoz Mustafa'ya dönmüş sesin" dedi. Takoz Mustafa bizim komşu ama kendisinden bahsetmek istemiyorum. Sesini az çok tahmin ediyorsunuzdur diye düşünüyorum. Annemin beni eziklemeleri bununla da sınırlı kalmadı. Belirli aralıklarla, saçımı bokuna çevirişimden, böyle oturmaya devam edersem götümün kamyon tekeri kıvamına gelecek oluşuna kadar geniş bir yelpazeden saldırdı. Ayrıca televizyonun sesini de asla kısmadı.

    Bu taarruza rağmen entelliğimden ödün vermeyerek kitap okuma çalışmalarım, Rilke'nin caanım romanının arasından Esra Erol'lar, Songül Karlı'lar fışkırmaya başlayınca son buldu. Kendimi doğaya attım. Atmamla bokumun donması arasında milisaniyelik bir fark var. Oğlum harbiden çok soğuk lan. Karların altında, biraz koşarsam belki ısınırım dedim ama amaçsızca koşmayı hiç sevmem. Bu yüzden kendime derhal bir amaç edindim ve tavuk kovalamaya başladım. Yakalarsam ne yapacağımı düşünmedim. Zaten bir türlü yakalanmıyor namussuzlar. Ama tavuk kovalamak gerçekten çok eğlenceli. Sonra işte onlar da ağaç tepelerine filan kaçınca bu maceram da bitti.

    Gündüzler böyle böyle geçerken akşamları sıkışmışlığım ve kıstırılmışlığım daha da belirginleşiyor, içime afakanlar basıyordu. Belki derdime deva olur diye bir örgü gurusu olan annemden feyz aldım ve şişleri kapıp bir şeyler örmeye başladım. Ancak kalıplara sığmayan bir yapım olduğu için, annemin tariflerine uymayarak tamamen ruhumun yansıması olan sıpsıfır bir örnek icat ettim. Annem örneğimin adını 'hayvan sidiği' koydu. Bu hakaretten sonra ben de örmeye çalıştığım çorabı bir kenara fırlattım. Atkı da olabilir. Aslında ben eldiven olmasını umuyordum ama kısmet.

    Ölü doğan örgü vakasından sonra artık nereye saracağımı şamşırmış vaziyetteyken aklıma müthişkulade bir fikir geldi. Pilates! Evet dostlarım, pilates yapacaktım. Madem roman yazamıyordum, bari harika bir götüm olsundu. Fakat o Ebru Şallı'nın ahırdaki ineğini sikiyim ben inşallah. Be hayvan kadın, ben ilk günden bacağımı ağzımın içinden nasıl çıkarayım? insan yapıyor bu egzersizleri!

    Evet dostlarım, Şu anda her yerim tutuk vaziyette. Güzellik uğruna sakat kaldı haberlerine konu olacak kadar pert durumdayım. Tatilimin bitmesine 6 gün var ve bu süre zarfında başıma neler gelebileceğini kestiremiyorum. Yarın misafir gelecek. Ortamdaki insan sayısı 2'yi geçtiğinde, gözüne araba farı tutulan bir tavşan kadar katatonik olduğum için fena halde gerginim. Canım çok sıkılıyor. Olum kurtarın beni lan, sevgilimi özledim.

    -hikayenin büyük bir kısmı doğru olmakla birlikte, eve uzak bir yerden dönüş yaptığım izlenimi yaratan cümleler bizzat götüm tarafından uydurulmuştur. zira, mütemadiyen evdeyim lan ben :(
    1 ...
  6. 4.
  7. ÜZERiNDE 5 YILDIZ takılmış, ancak tramvayın koltuğu kadar konfora sahip olmayan otellere yanlışlıkla giden kişinin düştüğü durumdur. (bkz: otel caprice)
    1 ...
  8. 4.
  9. tatilin boşa gidiyormuş gibi hissetmenizi sağlayan eylem.
    0 ...
  10. 5.
  11. hergün yaptığım iş. yani lafın gelişi iş.
    0 ...
  12. 6.
  13. dinlendirir.

    yıllık iznin ilk haftası biraz deniz kum güneş, biraz eğlence ile geçirilir ancak tüm yılın yorgunluğu da öyle geçmez elbet. ikinci hafta evde yatıp yuvarlanılır, geç kahvaltılar, aylak takılmalar, balkonda kahve gazeteler, biraz internete bakmalar, sporla uğraşmalar, markete alışverişe gitmeler, akşam balkonda belki iki bira iyidir, kafa boşaltır.

    yıllık iznim heba oluyo fikri başta korkutsa da "mına koyim sanki her akşam karıyla kızla alemdeyiz" gerçeği ile yüzleşilir, sıkıntı da yapmaz.

    uyu uyu yat uyu hatta.
    0 ...
  14. 7.
  15. yapılacak en keyifli şeydir evde boş boş oturmak.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük