çalışma günleri dışında otobüs duraklarında rastlanan, ne amaçla orada bekledikleri anlaşılamayan tiplerdir.
mesai günü olsa tamam. işe gitmeye ya da işten evine dönmeye çalışan garibanlar işte der geçer insan. ama bir tatil gününde otobüs durağında ne işi olur bir insanın? bir arabası bile olmayan, hadi arabadan geçtik, bir taksiye binmekten imtina eden biri tatil günü niye evinden çıkar ki? taksiye binecek kadar paran yoksa kır kıçını evinde otur.
giyimine kuşamına bakan, babası üst düzey bürokrat sanır bu tiplerin. durakta beklerken canı sıkılır, bir sigara yakar. yaktığı sigara en azından üç-dört milyonluk sigaradır. samsun içse fiyakası bozulacak ya. iki milyonluk samsun sigarası içip para biriktirse, sonra da bir yere gitmek istediğinde adam gibi taksiye binip gitse olmaz. marka giyecek, yabancı sigara içecek, starbucks'a gidip kahve içecek, sonra cebindeki son parayla otobüse binip eve dönecek. bir de utanmadan duraklarda, otobüslerde başından geçenleri anlatır bunlar orda burda. yok otobüste yaşlı teyze şöyle demiş de, beriki bilmem ne yapmış da...
araban yoksa, taksiye binecek paran da yoksa tatil günü evinde oturacaksın kardeşim. mecbur musun dışarı çıkmaya, metrelerce uzunluktaki otobüsleri hınca hınç doldurup trafik canavarı haline getirmeye.
toplumda gösteriş merakı almış yürümüş. içmeye ayranı olmayanlar otobüsle starbucks'a gider olmuş. yazık, çok yazık...