Böyle bir tip vardır. Cafelerin olduğu, beldenin esas caddesindeki cafelerin önünde özellikle geceleri kendini gösterir. Dimdik durur. Her adımda vücut bir sağa bir sola salınım yapar. Yürümeyi pek sevmezler. genelde hareketsiz dururlar.
Yüzünde öyle yavşak bir ifade vardır ki. Yüzbin kadınla birlikte olmuşçasına muzaffer bir tavrı vardır. Arada bir de götürüyodur tabii ki ama, zil zurna sarhoş olmayan bir hatun, asla böyle üçgen saçlı stil kuaförden fırlama kaslı türk e vermez.
Çevre esnafı (mısırcı, fotoğrafçı, dürümcü) tanıdığı için onları gördükçe elini kaldırır selam verir.
Tatil süresi aylaklığından ötürü herkesinkinden daha fazladır. Bu yüzden kapkara olmuştur zaten.
Tatil bittiğinde ise mahalledeki ergenlere tatildeki hovardalıklarını anlatır. Ayakta durup beklerken önünden geçen ve laf attığı bütün kadınları bu ergenlere s.ktim diyerek anlatır.
sahilin yengecidir. vidi vidi bi sag'a bi sol'a gider durur. pek yer yon tayin edemez. kisa bacaklari, yuvarklak kollari, etrafi kolacan eden ,portlek gozleri hep yengecleri hatirlatir bana.
mide bulandirir.goz goze gelmemek icin gunes gozlugu sarttir.
beyaz askılı atleti ve boynundaki o koca zinciri olmazsa olmazıdır. tüm gün sahilde bir aşağı bir yukarı turlar durur. nerde bir av bulur atmaca gibi oraya tüner. avını ağına düşürmek için yarım yamalak ingilizcesiyle kendi söyler kendi güler.
