Kırım ve volga gibi kollara ayrılmışlardır. Geçmişte bulgaristan'da yönetimi ele almış fakat daha sonra asimile olmuşlardır. Bulgaristan'a ismini de tatar türkleri vermektedir.
orhun yazıtlarında otuz tatar ve dokuz tatar şeklinde adları geçer. tarihçilere göre ismin yanındaki rakamlar, birbirine bağlı organize hareket eden boy sayısını göstermektedir.
cengiz han'ın imparatorluğunun neden "tatar" diye tanındığına dair hala net açıklama verilebilmiş değildir. cengiz'in ordusu, orta asya ve sibirya'da yer alan neredeyse tüm boyların dahil olduğu bir yapı haline gelmişti, sadece komuta sistemi kendi soyundan ve dostlarından oluşuyordu. buna rağmen, islam, rus ve avrupa kaynaklarında "tatarlar" diye geçmiştir. ayrıca cengiz sonrası çağatay, kubilay, ilhanlılar ve uluorda ahalisi de "tatar" olarak kendilerini tanımlamıştır.
bugüne gelirsek, romanya'da, bulgaristan'da, türkiye'de, ukrayna'da, türkistan'da ve bütün rusya'da kendine tatar diyen insanlarla karşılaşabilirsiniz. bu insanların çoğunluğu deşt-i kıpçak ve kırım'dan gelen tatarlardır.
tatarların vatanı dobruca'dan başlayarak karadeniz'in tüm kuzey kıyılardan hazar kıyısına ve yukarıda idil ural bölgesine kadarki alandır. bu alan, aynı zamanda tarihte altınorda'nın hakim olduğu alandır. bu alanda tatarlar yaşamakta iken, moskova'nın güçlenmeye başlaması ile tatar hanlıkları gerileme sürecine girmiş ve ruslarla giriştikleri mücadeleyi kaybetmişlerdir. rusya, özellikle kıpçak steplerinde etnik temizlik uygulamıştır. bu nedenle kazan, kırım, astrahan ve nogay tatarları gibi bölgesel isimlerle anılan gruplar kalmıştır. yoksa kimse kendiliğinden öyle ad almıyor elbette. kendine tatar diyen bu kitlenin kökeni, buraya yerleşmiş kuman-kıpçaklar, bulgarlar, oğuzlar ve elbette türkleşmiş ve müslümanlaşmış yerli halklardır.
türkiye'de yaşayan sıradan bir insan, birkaç aylık aşinalık ile kırım tatarcasını kolaylıkla anlar ve kısa sürede konuşabilir. elbette kuzeye gidildikçe kıpçak etkisi artar ve dilde kullanılan ekler ve fiiller değişir. bu da türkiye türkçesi konuşan kişinin anlamasını zorlaştırır, yine de bu "zorluk"tan kasıt, ilgili bir kişi için 3-4 aydır.
tatarların, daha doğrusu türklerin genel olarak ne olduğu, nereli olduğu, hangi insan gruplarından oluştuğu şu başlıktaki yazı ve yazıda yer alan linkle anlaşılabilir:
(bkz: türklerde otozomal dna/#31332076)
(bkz: çi börek) gibi yemekleri bayılarak yiyen sonra da (bkz: tatar yayı) gibi mühendislik harikası şeyleri duymayan üstüne de pişkin pişkin konuşan ermenilere dert olmuş halk.
tatar yayı, osmanlı bu silahı ilk tatarlarda gördüğü için, bizde "tatar" yayı adını almıştır. icadı milattan öncesine dayanır. ilk kullananların çinliler olduğu sanılmaktadır.
suriyeliye benzer türkler. şu an tatildeyim uzun bir araçla sahile park ettiler , en az on kadar çocuk iki üç kadın ve o kadar da sakallı erkek var. Kadınlar çarşafla erkeklerde tşörtle denize giriyor. Biz ilk başta suriyeliler sandık sonra pansiyon sahibinden öğrendik ki tatarlarmış. davranışlar , hareketleri , bağırıp çağırmalar aynı suriyeli. bedevi zihniyeti oralarada sıçramış.