Taştım, kırıldım. Buzdum, eridim, öfkeydim sevgi oldum. Unutmak üzerine hayatımın en büyük sınavına girdim, kaybettim. Unutamadım. Bütün iletişim yollarını kapadım, hatırlatacak her şeyi yok ettim, kalbimi buz denizlerin içine attım, her yolu denedim ama yine de unutamadım. Herkes sen olup çıktı karşıma, her kızda senden bir şeyler buldum. Bazen marketteki kızdın, bazen dolmuşta yanıma oturdun. Telefonda konuştuğum da seni taklit etti, yanımdan geçen de senin gibi baktı. Senden sonraki sevgililerimi bir gecede unuttum, seni unutamadım.
Her sevdiğim biraz sendin, ben hep senin gibileri sevdim. Aylarca itiraf etmedim kendime ama susarak da unutulmuyormuş anladım. Hayatımın eksenine oturdun, her sevdiğimi seninle kıyasladım, sana nazaran iyi ya da kötü oldular, kıyasladıklarımı unuttum, seni unutamadım. Yaşadığımız her şey, söylediğin her söz silinmeyen bir kitap gibi kaldı aklımda. Öfken de gitmedi içimden, sevgin de... Aklıma güvendim, kalbime güvendim çok istedim ama yine de unutamadım. Neden unutamadığımın gizini de bir türlü bulamadım. Belki de gerçek aşkın sırrı, her şeye rağmen unutamamaktı, anladım ama söylemedim kendime.
Neyse son olarak anladım ki, unutmak bir şeyleri değiştirseydi o kadar çok şeyi unuturdum ki.