zamanın yavaş geçtiği
sıcağın toprak yollarında harelendiği
her daim bir çift gözün birini izlediği
perdelerin sıkı sıkıya kapalı
ağızların lafları ve de insanları öğüttüğü
zamanın çıldırtacak kadar boş ve anlamsız işlerle doldurulmaya çalışıldığı
çocukların her dem oyun oynayacak boşluklara sahip olup
ilerleyen zamanlarda büyük şehirlerde
kafalarını duvardan duvara vurup bedenlerinde morluklarla gezdiği
zira; hiçbir şehrin '' taşra'' boşluğuna sahip olmadığı
çok söz ün
çok yemek in
tüketildiği
ömür törpüsü
büyüdükçe yaşayanı; hikayelerinin ağulu kısımlarına evsahibi olan
iç kanatıcı
boğucu
sarhoşluğunun dahi çekilmez olduğu
yer
y-e-r
hep uyuz olmuşumdur bu kelimeye. bir aşağılama kelimesi gibi aynen. niye böyle bir kelime olurki şimdi lügatta, ne diye kullanırsın yani? taşraymış, taşra ne demek.* saçmalığın önde gideni.
Taşra'daki para, istanbul'daki parayla aynı değildir.
Eskişehir'de kazanılan, mesela 2500 tl; istanbul söz konusu olduğunda 6.000 tl maaşa tekabül eder! Diyorum...
