Nasreddin Hoca nın bir fıkrasıyla ne yaptığımı anlatmak isterim
Bir gün adamın biri hocanın yanına varır der ki, hoca gökte ay değişik şekillerde gözüküyor, nasıl oluyor? Hoca da der ki aylar eskiyince yenisi geliyor. Adam merakla tekrar sorar : iyi de hocam, eskiyen aylar ne oluyor, onları kim ne yapar ? Hoca da yanıt verir : Eski ayları da kırpıp kırpıp yıldız yaparlar.
bazen oyle sinirlenmisin ki nick altimdaki gereksiz yazarlara, sacma sapan basliklara, elestiri adi altinda yerli yersiz hakaretlere... hicbirini paylasmamis, cikip gitmisim.
Birini cok sevmisim. Elalem ne der diye nick altina yazacagim sey paylasamamisim.
Bir suru fransizca film toplamis, yorumlarimi eklemis fakat tepkilerden cekinip paylasamamisim. Playlistler hazirlayip bir kosede buyutmusum.
tanri'yi yuceltmis, bazen de yermisim; bazen isyan hatta inkar etmisim. Dengesiz demesinler diye paylasmamisim. Sanki insan her zaman tutarli olabilirmis gibi.
kitaplardan alintilar yapmis, sevgilime sokulup uyumusum bir butonun ardina gizlenerek. Kaydet'e degil sakla'ya basmisim hep, hep saklanmisim.
Kufurlerimi en derin kuyulara, sinirimi magaralara hapsetmisim. Duvarlara resim cizerek rahatlatmisim kendimi. Asla yikmadan duvarlarimi, sinirlarimi gecmeden.
hepsini teker teker okuyup ardindan silmek ise, silmekten cekindigim gecmisim gibi, bir trajedi. Bu butondaki cekingenlik bir trajedi, 9 harfli bir ismin bas harfleri.