Medeniyetimiz iki kanatla uçan bir kuşa benzer: maddiyat ve maneviyat kanatları. Maddi hedefi kalkınmayı sağlamaktır insanın.
Kalkınmanın üç temel unsuru vardır: tasarruf, yatırım ve verimlilik.
Bir örnekle bu üç unsuru açıklayalım: diyelim ki dış dünyadan izole halde bir adada yaşayan 100 kişilik bir grubun bireyisiniz. Herkes gibi siz de geçiminizi balık tutarak temin ediyorsunuz, o balıkları yiyorsunuz.
Tasarruf: herkes üç saat çalışırken; bir güç üç saat daha çalışıp kendinize bir olta yaparsanız ve o olta balık tutmakta çok daha etkinse o fazladan çalıştığınız üç saat sizin tasarrufunuz olur.
Yatırım: O üç saatte yapmış olduğunuz olta yatırımınızdır.
Verimlilik: diyelim ki siz diğer günlerde oltalı sadece 1 saat kullanıyorsunuz. Bu düşük bir verimliliktir. Fakat günün diğer 10 saatinde de oltanızı diğerlerine kiralarsanız, oltanızın kullanım süresi hayli artmış olur ki böylece verimlilik elde edilmiş olur.
Tasarruf maddi gelişimin en temel unsurudur çünkü diğer verimlilik unsurlarını da harekete geçirir.
Türkiye'de tasarruf durumu nedir?
Türkiye'de tasarruf oranları hayli düşüktür. Bunun sebebi mülkiyet haklarının korunmaması, yüksek vergi oranlarıyla tasarrufun cazibesinin ortadan kaldırılması ve emeklilik sistemiyle tasarruf yapmanın kendisinin bir aptal eğlencesi haline getirilmesi.
Tasarrufu yükseltmenin yolu var mı?
Düşük zekalı insanlara oy hakkı verilen demokratik bir ortamda içinde bulunduğumuz kısır döngünün değiştirilmesi imkansızdır.
Türkiye tasarrufları arttırmadığı sürece gelişemez.
devir hakikaten kemer sıkma devri. damacana su bile olmuş 13 TL. git su artıma cihazı al daha iyi be kardeşim. 2 yılda kendini amorti etse ömür boyu kullanırsın.
herkes yaptığı zaman ekonomik krize neden olan davranış. tamam az harcayalım ama o zaman da benim ürün ya da hizmet satın alacağım kişi zarar etmeye başlıyor, onun alım gücü düşüyor. onun alım gücü düşünce o da satın alamıyor. büyük bir döngüden sonra senden ürün ya da hizmet satın alacak olanların da alım gücü düşüyor. tasarruf teşvik edilmemeli, herkes elindekini harcamalı.
sevgiden, özlemlemden, barıştan, umuttan, gülmekten, yemek zevkinden, içkinin vazgeçilmez uyuşukluğundan ve sarhoş olma zevkinden, anne-baba bağımlılığından, politikanın temiz kalan tarafından, şarkıların en kalitelisinden, yazan yazarın en güzel ve en toplumsal pragmatik satırlarından, şairin garipçiler ve ikinci yeniciler taifesinin zihinsel çoğalmalarından ve türetmesinden, okumanın aşinalığından ve gerekliliğinden, dostluğun gerekliliğinden ve vazgeçilmez tadından, çalışmanın verdiği çalışkan ruhtan ve gelecek vaad eden hislerinden, benmerkezcilikten uzak gerçek paylaşımdan; ondan, bundan, şundan, ötekinden, berikinden, daha nicesinden biriktirmek namına gittim bankaya, tasarrufhesabına yatırmak istedim.
Bankacı acı acı güldü ve dedi ki:
- BUNLAR PARA ETMEZ, maneviyat DEĞER KATMAZ HESABINA; SEN AKıllı ol da elindeki maddi şeyleri ver bana!
Doğru söze ne denir kardeş?
Çaresiz büktük boynumuzu, tasarrufsuz, içi doldurulmamış hisler ve gerçekler niyetine egosalca şişirilmiş maneviyata dönen maddiyatları har vurup harman savurduk.
hatırlama oranının ölçümü için kullanılan yöntem. daha önce öğrenilmiş olan şey yeniden öğrenilir. ikinci öğrenmede hatırlanabilen-hatırlanamayan şeyler belirlenir. hata miktarı azaldıkça tasarruf puanı %100'e yaklaşır.
Gelirin tüketime harcanmayan kısmıdır. Bunun elde para olarak muhafaza edilmesi şart değildir. Iktisadi anlamda tasarruf, gelirin herhangi bir yatırımda kullanmak amacıyla harcanmayarak elde tutulmasıdır.