endülüs'ü fethettiği gün kralın sarayına girdiğinde hazine dairesine gidip altınları ve mücevherleri görünce gurura, çalıma girmemek için yatağını kraliyet dairesine değil ahıra serdirmiş büyük kumandanlardan.
gemileri yaktırdıktan sonra askerlerine, "artık gemiler yok, işte ardınız deniz önünüz düşman, seçme hakkı sizin!.. ya kaçar denizde boğulursunuz ya da düşmanla savaşıp cihad ederek devlet olursunuz" diyerek 800 yıllık bir medeniyetin kapısını aralayan büyük kumandan.
öyle bir medeniyet kurmuştur ki, avrupa teknoloji ve bilim ile tanışmıştır. şimdi bu büyük insanın torunları avrupa'nın bir taraflarını yalamakla onlara benzemekle meşguldür.
"endülüs gemileri yakanlarındır" sözünü tarihe hediye etmiş birisidir. fetihten sonra hazine dairesine girmiş ve: "Ey tarık! Dün bir köleydin. Bugün muzaffer bir komutansın. Yarın ise ne olacağın belli değil." demiştir. Gözünde makam mevki arzusu yoktur.
emevi soyundan gelmeyen ve ırkçı emevilerce aşağılanan bir kimse olmasına rağmen emevilerin en başarılı komutanı olmayı başarmıştır.kendisinin ölümünün ardından fransa ya da bi girelim diyen emeviler charles martel in baltalı piyadelerinin önünden dört nala kaçmışlardır.