ah kahramanım. şimdi nasıl anlatırım seni. şimdi nasıl anlatılır toprağı yalnız tohuma açan kazma, kazmayı tohum için tutan el?
yiğidim ki yaşamayı ölesiye sevmiştir, tohum diye saklamıştır onu toprak, ne çıkar?
uzunca bir şarkıysa söylediğimiz, bir notada es verilmiş, ne çıkar?
şarkı devam ediyor.. şarkı devam edecek.. söylenecek! ve bizim şarkılarımız bazen böyle söylenir.
budanmış bir çiçek gibi konulmuşsun kara toprağa, ne çıkar?
derler ki arsiz utancından yere bakar..baksın..ne çıkar?
sadece "yakışıklı jön" olarak anılmak istememiş, yaşadığı toplumun sorunlarını anlatmak için çabalamış, hayata karşı bir duruşu olan bu yüzden de hep hatırlanacak sinema emekçisidir.
Türk sinemasının en kötü oyuncularından biri olup Altın Portakal ödüllerini çuvalla toplayan ve bir sürü piyasa filminde oynadıktan sonra, geçmişteki çoğu türk sanatçısını örnek alarak koca bebekler gibi solculuk oynadıktan sonra "hidayete ermiş" solcu...
Sinemaya atladığı dönemde günümüzün kıvanç tatlıtuğ versiyonunda takıldığı,sonraki dönemlerde ise don juan imajını var gücü ile silmeye çalıştığı(kendisi ropörtajlarında böyle söylemişti) fakat başarılı olamadığı,türk sinemasının sağlam aktörlerinden biriydi. (bkz: ferit)
oyunculuğu hakkında konuşanları bir nebze (gerçi ona da saygı duymam da) anlarım. fakat tipi sıfır demek nasıl bir maddenin kafa yapısıdır. tarık akan dediğin adam bugün yakışıklı diye parmakla gösterilen herkesi donunda çalkalar duvara çarpardı. allah mekanını cennet eylesin. özlüyoruz...