ancak anlattığı şey garip hakkaten de. bir insan hastanede ölüyor, ve hastane 1.dereceden akrabayahaber vermiyor.
benim bundan çıkarımım, tarık akan, kendisi"ben ölürsem, abime haber vermeyin" demiş olması lazım. gece birde gelip, almışlar, diyor.
yani bir kimse birisinin abisi diye,onunla her konuda aynı şeyleri düşünecek diye birşey yok. ben bu konuşmada çok aykırı ya da yanlış birşey göremedim. ancak, tarık akan´ ın şahsi bir ricası yoksa, ben öldügüm zaman benim kardeşlerime haber vermemeleri
çok acayip bişey olur yani. düşünsene; senin kardeşin ölecek, haber alıp hastaneye gitceksin, gelip cenazeyi götürdüler size bilgi veremeyiz, diyecekler.
eğer durum gerçekten bu şekildeyse, acayip bi durum,
Tarik Akan´i bir cok kez mahkemeye vermis olmasi ve sürekli medya (özellikle zaman gazetesi vb.) üzerinden saldirmalarini göz önünde bulundurursak; kendisinin tarik akan´in ölümünden prim yapmaya calistigini düsündürüyor.
Tarik akan´in oglu Baris´in aciklamasina bakilirsa durum daha iyi anlasiliyor.
"Bizim dışımızda hiçbir kaynaktan bilgiye itibar edilmemesini rica ediyoruz. Bizim dışımızda Nazım Hikmet Vakfı bize bu konuda çok yardımcı oluyor. Bizim ve onların dışında hiçbir açıklama doğru değildir. Babamla ilgili bizim dışımızda, başkalarının yaptığı açıklamaların, babamın anısına saygı anlamında kimse tarafından paylaşılmamasını rica ediyorum" diye konuştu.
Polisti galiba bu babamın dediğine göre tarık akan meşhur olunca da istifa etmiş diye biliyorum.
Ailevi bir sorun var herhalde barış üregül ile polemik yaşıyorlar.
Şu bir gerçek ki tarık akan ile nazım hikmet Vakfı arasında gayet güzel ve yapıcı bir ilişki varken tarık akan vakıf namına belgeseller çekmişken açıklamalar yadırgatıcı.
