karşımdaki hakkı kabul edebilecek kapasitede olsa da tartışmak zarar veriyor eninde sonunda. her zaman susmak en güzeli olsa da başarılı olduğum nadirdir.
genelde susarım. fakat iş başka birilerine hakarete varırsa işte o zaman film kopar. günah benden gider.
çünkü ortada tartışmaya değecek hiçbir şey olmadığının bilincinde olan insandır.
ama çok tatlı tartışan insanlarda var. çok güzel insanlar. onlar hep var olsun.
Tartışma adabıyla ilgili sorunlarım var çok çabuk sinirlenebiliyorum o sebeple çoğunlukla susarım. Özellikle karşımdaki saçmalıyorsa oradan direkt uzaklaşırım.
Bugün bendim o. Ben, kendimi hep geri zekalı ve her konuda yetersiz görürüm ama bugün dedim ki en azından tek işi boş ve gereksiz muhabbet olan anlayışı kıt ve önyargılara hapsolmuş biri değilim.
bazen sinirlerin gerilir böyle elini ayağını koyacak yer bulamazsın, işte öyle bi durumda insanlar nasıl sessiz kalabiliyor.
benim yenmem gereken en büyük kötü yanım.
tartışmanın şiddetinden kaynaklı geçilen moddur. Eğer elinizde ki veriler, onun beynine hitap etmiyorsa bu süreç sonrasında "ne desem boş " kulvarına geçersiniz. Aslında bu bir tercih meselesidir, susup sessiz kalmakta bir tercih, onun üzerine gidip psikolojik olarakta çökertebilirisiniz. n'aparsanız yapın be.
fakat,
susup sessiz kalırsanız, bunu alışkanlık haline getirip kendinizi de susturmayın. belli bir sessizlik sonrasında, kendi hayallerinizi, kendi iç sesinizi de susturmaya başlarsınız işte o gün sıçtığınız gündür. ne olursa olsun kendinize barışık, kendinizi tatmin eden, kendinizi mutlu eden süreçlere yelken açmalısınız.
hayat bu efendiler. sikim sonik konular yüzünden kavga edip bunun neticesinde bile sessiz hale gelebiliyorsanız, kendinizi "mute" moduna almamalısınız..
genel olarak yaptığım bir şeydi ama zamanla gördüm ki ben sessiz kaldıkça karşı taraf üste çıkıyor, o zaman verdim kalayı. biraz da onlar üzülsün, banane.