Karşı tarafı analiz edip etmemek fazla önemli değildir , dil kemiğiniz güçlü ise küfür etmeden yaşayabiliyorsanız 1 haftaya 5 film sıkıştırabiliyorsanız her daim haklı taraf olma potansiyeliniz yüksektir kanaatimce ..
çenesi iyi çalışan haksiz kisiler karsisinda pek sansli olamayabilecek taraf olmaktir ayni zamanda. dert anlatabilmek de onemli, daha da onemlisi karsi tarafin on yargilarini kirabilmek.
herkes haklı olanın kendisi olduğunu düşündüğü için çıkılmaz bir paradoksa giriyoruz genelde. bir an neden haksızım acaba diye düşününce çözülüyor olay. keşke alttan almayı öğrenebilseydik.
haklı olunduğundan çok emin olunduğunda, tartışmanın karşıt görüşü inatla sunduğunuz argümanlara direniyor ve görmezden geliyorsa sinirden patlayan taraf olmaktır. ya da asla haklı çıkamamaktır. tartışmalarda haklının kim olduğu, tartışan insanların bilinç düzeyine de bakıyor gibi.
haklı olduğunuzu bildiğiniz için kendinizi sağlam bir şekilde savunma durumudur ; ama bu sefer de karşı taraftan "ya! çok uzatıyorsun ya!" şeklinde eleştrilerine maruz kalırsın. Bir başka değişle karşı taraf istediği suçlamaları yaparken iyi! ama siz kendinizi savunurken "konuyu uzatan taraf" olursunuz. Kimisi de her söylediğinize bir cevap verir ama yine uzatan kişi ona göre sizsinizdir. *
her zaman olumlu sonuçlar doğurmayan, bazen keşke haklı olmasaydım diyebileceğiniz tarafları olan durum.
bir yanınız haklı olmanın verdiği gururla ayaktayken, diğer tarafınıza acı bir yük biner, kaybettiklerinizi görür sessiz sedasız bir köşeye yığılır kalırsınız.