farkında olmadan fevri bir tavırla sevgiliye yapılabilecek en kötü şeylerden biridir. öyle ota boka; ''bak şöyle yaparsan sonu ayrılıkla biter, böyle yaparsan bu ilişki biter'' tarzında şeyler söylemek ilişkiyi derinden yaralar. bunun yerine, ''bak bunu yapman ikimiz için ve ilişkimiz için iyi değil'' demek en iyisidir.
olmaz olsun öyle sevgilidir. tehdit etmek olamaz. bu tartışmanın sebebi gerçekten ayrılığa götürecek bir durumsa ya o an açıklamasını yapar sonuca göre ayrılırsın ya da bunun kırgınlığını,kızgınlığını belirtirsin, karşındaki bunun ayrılığa bir adım yaklaşma sebebi olabileceğini anlar. tehdit etmek ha ! insancıl değil.
öküzlüğün daniskasıdır. bir iki kere işe yarar. hatta ilişkinin başlarında ilaç gibi gelebilir. ama aylar sonrasında hiç bir verim alınamaz. sonrasında (bkz: seni benimle çıkmaya tehdit ediyorum).
poker masasındaki basit oyuncunun blöfüne benzer kişi bu blöfü bir kere yedirdimi yüksekten uçup tekrarına kalkışır ancak birgün bu blöfüne karşılık rest görünce eşşekten düşmüş karpuza döner.
acınası bir insanın yapacağı eylemdir. yalnızca acınası, ezik duygular içerisindeki insanlar onu sevenleri sevgisinden mahrum bırakmakla tehdit ederler, onlara bu yakışır. nadir de olsa bu tehditlerine rest çekildiğinde sap gibi kalırlar ortada. gerisini biliyorsunuz zaten. ben öyle demek istemedim, yanlış anladın, özür diliyorum, barışalım falan filan.
amiyane ve en yalın tabiriyle, sevgili yerine konulan kişinin götünün ne kadar çok kaldırıldığının bariz bir göstergesidir. bu götü kalkmışlığın sebebi, kendisine hakettiğinden ve kaldırabileceğinden daha fazla değer verilmiş ve ilgi gösterilmiş olmasıdır. öyle ki, kendisinin eşsiz ve vazgeçilmez olduğu sanrısına kapılacak kadar havalara girmiştir.
karşısındakiyle yetişkin bir insan gibi konuşarak sorunları çözmekten aciz olan ezik ve olgunlaşmamış karakterlerin taktiğidir bu. karşısındakinin kendisine olan sevgisini ve verdiği önemi, karşısındakinin zaafı olarak algılamaya ve ilişkiyi zaaf zannettiği bu şeyler üzerinden yönetmeye ve suistimal etmeye başlayacak kadar şımarmış birinin, bu tehditi (daha doğrusu blöfü) karşısında geri adım atmak ise, oyuna gelmektir ve yapılacak en büyük hatadır. böyle ucuz bir taktiğe başvuracak kadar basit birini, yaptığının yanlış olduğu konusunda uyarmak ise genellikle beyhudedir. sizi ciddiye almayacak ve anlamaya çalışmayacaktır bile.
yapılması gereken en doğru şey, blöfün görülmesi ve ilişkiyi yeniden başlamamak üzere bitirme kararı vermektir. bu tipler, blöflerinin görülüp oyunlarının boşa çıkması karşısında şaşkına döner ve anında 180 derece dönüş yaparak ayrılma kararından cayıverirler. sonrasında, kendi kazdıkları kuyuya düşen bu tiplerin ilişkiyi tekrar başlatmak için çabalayıp yalvardıkları görülür. ama bu sözde çabalarının ve yalvarmalarının içerisinde, ilişki açısından yapılan ölümcül yanlışlarıyla ilgili herhangi bir pişmanlık ve telafi çabası görülemez asla. bunların yerine, genellikle aşk, sevgi mavalları arkasına sığınılarak ve mağdur edebiyatına maruz bırakılarak etkilenmeye çalışılır terkeden kişi. amaç, aşkınızı halen zaafınız zannetmeye devam ederek, bu zaafınızı hala size karşı kullanmaya çalışmak ve aynı zamanda, ne şiş yansın ne de kebap mantığıyla, aslında son derece boş ve aptalca olan gururundan da taviz vermemeye çalışmaktır. yani, ilişkiyi ve sizi kendi egosuna göre şekillendirmeye ve yönlendirmeye çalışma çabasındadır halen. böylece bu kişi, yanlışlarını farkedebilme ve düzeltebilme yeteneğinden yoksun, iflah olmaz biri olduğunu kanıtlamış olur.
ayrılık kararından caymamak en kritik kuraldır bu noktada. olur da, her şeye rağmen yine de bitmemiş olan aşkınız sebebiyle, bir kez daha hislerinize mağlup olup tekrar başlamak için karşınızdakine şans verme aptallığında bulunursanız eğer, sonucun hayal kırıklığı olacağı kaçınılmaz bir gerçek olarak karşınıza çıkacaktır
artık, karşınızdakine aşk gözüyle bakma yanılgısından kurtulmanın, gerçekleri olduğu gibi kabullenmenin ve ona dünyadaki yedi milyar insandan herhangi biri olarak bakmanın vakti gelmiş demektir. zordur, zaman ister fakat olur.
ilişkininin temelinin sağlam olmadığını gösterir. temeli sağlam ilişkilerde her tartışmada çiftlerin birbirini ayrılmakla tehtit ettiğini göremezsiniz.
büyüdüklerinde yaptıkları hataların farkına varıp "kavga etsek bile evi terk etmek yok, aynı yatakta uyuyacağız" gibi güzel bir öğretiyi seve seve öğrenenlerin, gençliklerinde düştükleri seviyesizliktir.