problem duymaktan hatta kelimeleri makinali tufek tadinda saydiran kadindan uzaklasmak istegidir. kadinlar bu durumu anlayamazlar belki de yapilan hareket yanlistir. kalip sabirlica tartismak konusarak problemleri cozmek gerekir. fakat erkek soyleceklerinin tartismayi ilerletecegini veya gonul almak icin ugras verecegini dusunerek belki yapmaktadir. neticede kadinlara cok dokunur bu hareket.
giderken kapiyi carpmak da ayri bir olumsuzluk katar olaya.
Cesaretsizliğin,söyleyecek sözü olmamanın verdiği bir gaflettir. karşıdakinin haklı olduğunu bilen ve haksızlığını savunmaya çalışan insan evladı verecek cevap bulamadığında sürekli aynı şeyi yineleyerek karşısındakini bozguna uğrattığını düşünür, üstüne bir de tartışmadan kaçıp gittiği zaman iyice belli eder söyleyecek sözünün olmadığını.
tartışma anında karşınızdaki insanın sizin demek istediğinizden çok farklı şeyler anlaması üzerine, hayatın iyice boş gelmesi, "ben ne için nefes tüketiyorum", "ne gereksiz işler bunlar" gibi düşüncelerle ve ağızdan çıkacak 7.4 şiddetindeki sözlerin oluşturacağı yıkıcı etkileri engellemek amacıyla hissedilen duygu.
sorun her neyse, çözümsüzlüğe itecek istektir bastırılmaması durumunda.
bazen de bir tokat aşkedip, masayı bardağı kafasına geçirip öyle gitmek gelir içinizden ki "yaktım gemilerimi dönüş yok artık geri" diye mırıldanarak çıkmak gerek ortamdan.
bir susuşun bin cümleye bedel olduğu anlarda yapılmalı ancak, sessiz sakin, kapıyı çarpmadan, çocuğu uyandırmadan.