kokain, esrar kendi bilecegi istir, ama yillar gecti, sac degisti, sakal degisti, diş degisti, tip degisti ama şu dans figürleri bi degismedi be abi...
küçücük çocukların bile hayranı oldukları sanatçı sorulduğunda cevap olarak söyledikleri ilk isim olduğu düşünüldüğünde kötü örnek olduğuna inanılan şarkıcıdır.
"kim bulaşmıyor ki bu pisliğe?","bu camiada her türlü bok var zaten" diyerek savunulabilecek kadar da sevilmektedir tabii.
onun üzerinden dönen bir takım çarklar inşa edilmiştir, kendisine yapay bir karizma tasarlanıp piyasaya sürülmüştür.
kendine hayran olacak adam arayan halkımıza bir güzel gaz verildi, yurtdışında bilmemkaç sene kalıp, "albüm yaptı, yok yok yapmadı, tam yapıyodu gözüne kirpik kaçtı" gibi yemler atıldı, devasa sahnelerde türlü katakullilerle ışık oyunlarıyla gayet vasat ve yeteneği kıt bir adam bir "stara" dönüştürüldü. bu oyunu hep yuttuk.
tarkan bir "ürün" den başka birşey değildir yani. bir gün tüketilecek, sürümden kaldırılıp yerine daha albenilisi üretilecek olan bir ürün.
ve yeni sürümü için de genç kızlar falan bayılacak, çığlık atacak, benzer tezgahlarla birilerinin cebinin, bizim gariban kızlarımızın okul harçlıkları sayesinde dolması sağlanacak.
zamanında güzel şarkılar söylemişse de bunu tamamen sezen aksu'ya borçludur. kendi yaptığı şarkılar başarısızdır, kötüdür. "kime göre neye göre" diyeceksin; bu şarkılar kiminin kulağına hoş gelir, beğenilir falan ama on sene sonra bu şarkıların hiçbiri hatırlanmayacaktır. tarkan'ın kendisi gibi.
dolayısıyla içinde bulunduğu koşulların sonucunda kokain kullanmış, içmiş, batmış, çıkmış; kendisinin üzerine kurulmuş olan pazarlama oyunlarının gidişatını etkilemekten başka birşey ifade etmez.
once upon a time ecnebi diyarlarında ülkemiz reklamını yapıyor diyerekten adına yasa çıkartılmış şahs ı güzaf. bu yasanın öyle bir kapsama alanı varmış ki her cihetten temsiliyeti varmış tarkanın. böyle salvolu salvolu. e yurtdışında zirveye ulaşıp ta pastoral hayatına normal normal devam eden bir ünlü olmadığı içün (mike tyson, muhammed ali, michael jackson vs.) tarkanın bu durumu sindirilip üstü örtülmekten öte, onlardan geri kalmadığımızı, post postmodern çağa ayak uydurduğumuzu örtük olarak beyan edecek bir araç olarak algılanabilir. bir nevi biz her yönümüzle sizinle paraleliz avrupa ya da sen amerika, bizi o az gelişmiş arap ülkeleriylen mukayese etmeyin, müslümanız ama bohemimiz de var, kokoinmanımız da var elhamdülillah demenin eylemcesi. neyse, biz de artık bir dönem genç kızlarımızın gönlünde yarattığı mükemmel erkek tanımındaki tahtına narkotikten rahmet, kafası güzel ortam dostlarına göt sağlığı dileriz.*
bu konudaki çok çok öznel yorumumsa tarkanın zihinsel gelişimiyle alakalı. onca sene konserden konsere göç, hayran kitlenden mütevellit bilinçsiz de olsa kendini gönderde gör ve san. sonra herşey bitti, zirveye alıştık tat vermiyor artık, yaşta kemale doğru gidiyor... e napıcaz? ben olsam felsefeyle, sosyolojiyle veyahut meşguliyetimi merakla körükleyecek bir alana yönelirim. ama bu tarkan abi! ne felsefesi anına koyim. adamın binlerce kız hayranı var, ömrü boyunca sahnelerden inmemiş, şaşaların zirvesinde büyümüş koskoca bir ulusun göz bebeği. aristonun metafiziğiyle mi uğraşsın, kant ın ahlakıyla mı? hiç cezbedici değil. zaten şarkı söylemekten bi kültür tabanı da oluşmamış adamda. e napıcaz? her şey var. amaç yok. sansasyon yaratmak tahtımı gölgeler. konserlerden de sıkıldım artık. kızın kralını siktim. bilgeden de ayrıldık. iyi kızdı lan aslında. şimdi onun gibisi de bulunmaz ki ha deyince. alayı orospu, şöhret ve para düşkünü. peki ilahi aşk? elif şafak kitap çıkartmış, güzel diyorlar. hayatın anlamı, mevlana falan. geçen mesneviye baktım anfi gibi kitap, nerden başlıcaym okumaya? kocaman kütüphane var, 3,5 kitap okudum biliyon mu. saatlerce kitap başında mı geçiricem vaktimi. ben saniyede 5000 insanı yerinden zıplatıyorum. çinli olsam kelebek etkisini pratiğe dökerim allahıma. ya aslında, türkiye ye gitsem, şöyle hava alanında bi izdiham yaratsam... ama ondan da sıkıldım, o da haz vermiyor artık. milleti sürü gibi hava alanlarında topla topla nereye kadar? yapacak birşey yok rıfat? hayat bitmiş lan. sarayda da kaldık bi değişiklik yok. hep aynı hayat işte; boş boş akıp gidiyor. hayat boş biliyon mu, her şey boş lan. en iyisi kafa bulmak abura koyim. o zaman kralsın ha. sahnede yaşıycam hiç bi haza değişmiycem bi havası var. çok farklı çok. hem kim olduğun falan da sikinde değil. kasıntı falan kalmıyor adamda. evet evet, en iyisi abi...
derken herşey bulanıklaşır, bütün sorunlar giderr.
- alo! nee narkotik mi? ama ben tarkan. hani o götüne bal sürüp yaladığınız, yani tarkan işte abi. çözüm yok mu? görev mi? elçi mi? peki medya? ne çabuk öğrendiler abi? gitti bütün şöhret amk. allahtan yalnız değilim. bi deniz vardı. sekimiydi sökemiydi neydi ya... o tecrübe etmiş, bilir böyle durumlarda ne yapılacağını. rıfaaat!
boşluğa düşünce herkes hata yapar. ne olursa olsun gerçek sevenleri olarak her zaman yanındayız. bu da geçer, en kısa zamanda bu illetten kurtulması dileğiyle.