türk sinema tarihinde bir dönüm noktası olmuş, çığır açmış mahlukattır. hemen hemen her türk izleyicisinin akıllarına kazınmış o sahnenin baş kahramanıdır. sahile vurmuş bir balina edasıyla, suyun üzerinde sekiz kolunu birden aynı anda açıp tarkan'ı sarıp sarmalamalar..sinema budur işte..kült film budur..otomatik portakal falan solda sıfır *
ahtapot hayvanı ne güzeL akıyor engin denizLere yarabbim.. tarkan'ı aLıp kavrayışı, sekiz koLunun hep birden değiL de teker teker yardımLarLa haraket etmesi.. ahtapot'u şişirmek için kiraLanan 150 eLeman'nın "Lan heyvan sönüyor çabuk şişireLim" diye bağırışLarı... tam bir görseL şöLen.. gözLerden akan yaşLar mutLuLuktan ve gururdandır efendim..
sahnelerin bazı kısımlarında ahtapotun kafasının hava eksikliği yüzünden içine kaçmasına karşılık, bütün gözleri üzerinde toplamayı başaran , şaşkın bakışlı, hiç de aç gözükmeyen "oha" denilesi ilginç bir su hayvanı.
türk sinemasında derin kayıplara neden olan efektir
(bkz: ahtapotun her kolunu bir figüran yönlendiriyordu ve sahne uzun sürünce bazı figüranları havasızlıktan kaybettik)
çok başarılı olduğu sinema sektörünün arkasından bu sevimli yaratığın bi girişimci tarafından lunaparklarda hizmet vermesini sabırsızlıkla beklemekteyiz...