Aynısını geçen belgeselde görüp travmalara gark olduğum ahtapot. Yahu hani naylondu, yalandı, abartı vardı, gerçekte ahtapotlar o kadar da korkunç değildi. O korkunç şekilli göz bebekleri bile aynıydı ya, görünce ters ayak görmüş gibi irkildim.
Neyse ki ayağı kuma değmediği zaman boğuluyorum triplerine giren kabileden olduğumdan sorun yok. Kıyılara gelmesi de filmin şovuydu zaten, o kadarı da korkutmaz yani. He tüple dalmaya cesaret edebilir miyim orası meçhul.
hiçbir filmin sahnesinde bu ahtapotun denizden birden çıkmasını beklerken gerildiğim kadar gerilmedim. çocukluğumda izlerken lütfen adama bir şey olmasın diye içimden dua ederdim.
bir bu bir de gulyabani.
teknolojik açıdan biraz daha ileride bir zamanda çekilseymiş, tarkan cthulhu'ya karşı diye film yapabilirmişiz. olsun bu da güzel.