kuran'a göre sadece allah'ın izin verdikleri şefaat edebilirler. fakat allah'ın kime izin vereceği nasıl bilinebilir? dinen peygamberlerin böyle bir yetkisi olduğu kesindir. türlü zorlama yorumlarla, uydurmalarla kendilerine gavs, kutub, allah dostu filan diyenler de şefaat yetkisi olan kişiler sayılsa bile kimin gavs, kutub ya da iddiaları her neyse o olduğu nasıl bilinebilir? kim kimin hakkında ne düşünüyorsa o sadece kendi zannından ibarettir. aynen müşriklerin putları konusundaki zanları gibi.... kuran'da "ben öyle zannettim, öyle biliyordum, öyle inanıyordum" demenin insanları sorumluluktan kurtarmayacağı açıkça ve defalarca belirtilmiştir.
kuran neredeyse baştan aşağı şirkle mücadele ile ilgili ayetlerle dolu olduğuna göre, ben müslümanım diyen kişinin şirkten korkmaması, şirke düşmekten emin olması düşünülemez. madem ki allah bu kadar uyarıyor, dikkate almak zorundasın.
durum böyle olunca, doğruyu bulmak için şirkin insanlar açısından sakıncası nedir, ona bakmak lazım. sakıncası şudur: bir takım putların allah katında insanlara şefaatçi olacağını iddia eden rahipler, o putlar adına konuşarak insanlara tasallut ederler. peki ya put canlıysa? ya kendi adına konuşuyorsa? daha kötü değil mi? Şurada canlı ve cansız putlar bir arada gösterilmiş: (bkz: çomar putu)
tabi ki hiçbir canlı put, put olduğunu açıkça itiraf etmez. bu durumda yapılması gereken şudur: kim olduğunu, ne olduğunu, hangi yolda olduğunu nasıl açıklarsa açıklasın, bir takım dini gerekçeler ileri sürerek insanlara tasallut ediyor mu, şahsi çıkar sağlıyor mu ona bakılır. tasallut ediyorsa hiç şüphesiz canlı puttur, ona uyanlar ebu cehil'den beter müşriktir. Kimse "ben müslümanım, şunca hizmet ettiğim şahıs müslümanın önde gideni" filan diye kendini kandırmasın.
bir de bu canlı putların yetkilerini ortaya koymak, insanları inandırmak için ortaya attıkları islam'a, kuran'a tamamen aykırı iddiaları var. fazla teknik konular olduğu için oralara girmeyeceğim. yukarıda yazdığıma kafası basmayanın kafası, her ne kadar her biri dinen helak edici olsa da sonuçta teknik detay gibi görünen o konulara hiç basmaz.
son olarak şunu da söyleyeyim: "benim mensup olduğum tarikatın lideri kendisine gavs, kutub, allah dostu filan demiyor. günahkar bir kul olduğunu söylüyor. diğer müritleri mübarek bir kişi olduğunu söylüyorlar, ben de haline bakınca öyle olduğunu düşünüyorum" demek de kurtarmaz. en inandırıcı yalan, kendi söylediğin değil, şu veya bu yolla başkalarının söylemesini sağladığın yalandır. ölçü bellidir: tasallut ediyor mu, etmiyor mu? o kadar...
Tasallut etmiyor diyorsan bu iblislerin alayı nasıl balina kasa mersedese biniyor? Alayı sülaleleden mi zengin? Allah kendine dost edinecekse hep zenginden ediniyor, fakir fukaranın yüzüne bakmıyor mu?
Bir canlı putun nalları dikmesinin hatırlattığı gerçektir.
işte bakın ve görün: ilk entrymde neyin ne olduğunu açıkça yazdım. Putun arkasından rahmet okuyan müşriklerden, münafıklardan, kahrolasıca yobaz domuzlardan tek biri bile "şu yazdığın yanlış. islam'a göre şöyleyken şöyle" diyebildi mi?
Görüyorsunuz diyemediler ve diyemezler. Dilsiz şeytan gibi susarlar. Olmadı söverler veya yılışarak bir şeyler saçmalarlar.
işte hak ile batılın gerçek ayrımı budur. Bir söz haksa, batıl ona mümkün değil düzgün bir cevap veremez.
şefaat olayına ben de katılmıyorum. ulan torpili bari ahirete karıştırmayın. özellikle rabıta kavramı da bana biraz uzak doğu dan ithal gibi duruyor. tarikatlar büyük oranda anadolu, şaman ve hint kültürlerinden etkilenmiş, islamın orjinalinden gittikçe uzaklaşmıştır.
ancaaak, şimdi geldik önemli noktaya. islam kültürünün diğer kültürlerle kaynaşıp gelişmesi onu hem zenginleştirir hem de daha evrensel hale getirir. tarikatların bin yıldan bari örgütlenmeleri, ekonomik ve iktisadi hayata yön vermeleri önemli ve incelenmesi gereken bir olgudur. bir tarikat sosyolojik bir yapıdır. anadoluya gelip yerleşip de moğollar gibi asimile olmadıysan bunu üstün bizans kültürüne karşı seni örgütleyen ve bilinçlendiren tarikatlara borçlusun. ahilik gibi esnaf yetiştiren, nakşibendilik gibi alimler yetiştiren, daha sonraları bektaşilik gibi asker yetiştiren tarikatlara borçlusun.
hayır bir de kızdığım konu benim müslümanlığımı islamı bedevi arap kültürü olarak gören adam sorguluyor. sana ne oğlum bizim iç işlerimizden.
Şunun yazdığına bir bakın: efendim puta ilmi çok diye, Allah'ı çok zikrediyor diye laf ediyormuşum!
Hayır, neden laf ettiğimi yazmasam anlayacağım ama işte hakkı açıkça yazdım. Müşrik batıl olduğu için benim ortaya koyduğum gerekçeye "cevab" veremiyor, boklu götünden gerekçe uydurup, bana yamıyor!
Anlayışın kıtsa tekrar yazayım: sen bu putun insanlara tasallut etmediğini, bindiği balina kasa mercedeslerin babasından kaldığını, "bize şu gösterildi, böyle söylendi" diye sahte peygamberlik yapmadığını mı iddia ediyorsun?
Bak ben hiç değilse düşündüğümü sana yamamıyor, açıkça soruyorum. Neden cevap veremiyorsun a münafık?
Beni imana davet edene bir bakın! Önce sen şirkten arın, imana gel a müşrik!
Birisi de sosyolojik analiz kataliz peşinde! Yahu Müslüman olduğunu söyleyen sizlersiniz. Madem Müslümansınız, islam'ın akidesini sosyolojiye göre mi tespit edeceksiniz? işte kuran ortada, ne dediği belli.
Efendim bunların iç işleri beni ne ilgilendirirmiş! Demeye çalışıyor ki isa döneminin ferisileri, sadukileri gibi iki yüzlü münafıklar olduklarını yüzlerine vurmayayım! Len tarikat adı altında devlette örgütlenip, hem tarikat mensubu olmayan Müslümanların, hem de Müslüman olmayanların hakkına girdiğinize göre yaptıklarınız neden beni ilgilendirmesin?
Len iblis, "bana şu gösterildi, bu söylendi, şu malum edildi, ben Allah dostuyum" diyen ben miyim, taptığınız put mu?
Sonra ben allahçılık oynuyormuşum! Seni gidi yüzsüz çakal seni! Gırtlağına kadar sıvandığın putun bokunu bana bulaştırmaya çalışıyorsun a müfteri sırtlan!
Kadına şiir yaz müşrik olma
Paraya şiir yaz müşrik olma
Cinselliğe şiir yaz müşrik olma
Topçuya,popçuya,siyasetçiye,ibneye,fahişeye şiir yaz müşrik olma
Peygamberlere,Velilere ,alimlere şiir yazınca müşrik ol.
Kuş kadar aklı olan herkes bilir de tarikatçı tayfasının çoğunda hiç akıl yok, diğer kısmı da bilmezden gelir.
ilk entry orada duruyor, bak biri bile "orada yazdığın şu, şu sebepten dolayı yanlış" diyebildi mi? Hadi kendilerinin "ilmi" yetmiyor, götünü yaladıkları sözde "allah dostları"nın "ilmi" neden yetmiyor? Neden onlara sormuyorlar? Bir ateiste bile "cevab" veremeyen "allah dostu"! ne iş? Allah bu "dostlarına" o kadarcık bile "ilim" vermemiş mi?
Aklıma geldikçe kafalarına kafalarına vuracağım bu şeytanların.