Hakikat, bir güneş gibi açıktır; eğilip bükülmeye gelmez! Tarikat, hakikatin yoludur, Şeriat’ın ruhu, islam’ın özüdür. Ancak, asıl yol terk edilip bid’at ve sapkınlıkla bozulduğunda, ortada ne tarikat kalır ne de hakikat! Bu sapkınlık, islam’ın özünden uzaklaşmanın, nefsin putunu dikmenin ve hakikati çarpıtmanın adıdır.
Sapkın tarikatlar, islam’ın tertemiz kaynağını bulandıran, insanların Allah’a giden yolunu kesen fitnelerdir. Onlar, insanı nefsiyle yüzleşmeye çağıracağına, nefsin arzularını kutsar; mürşidi hakikatin aynası yapacağına, onu putlaştırır. Hak yolundan sapmış, özü bırakıp kabuğa yapışmış bu gruplar, islam’a en büyük zararı içeriden verirler.
Bid’at ehli, Allah’ın koyduğu sınırları aşar, kendi uydurduğu yollarla insanları Hak’tan uzaklaştırır. Onlar, Şeriat’ın emirlerini çiğner, sünneti hafife alır ve islam’ın özüne aykırı yollar açar. Zikir meclislerini oyun ve eğlenceye çevirir, maneviyatı taklit ve gösterişle yozlaştırırlar. islam’ın ruhunu esir alır, kalpleri Allah’a değil, kendi nefislerine yönlendirirler.
Oysa hakiki tarikat, nefsin ölümü demektir! Nefsini öldürmeyen, Allah’ın huzurunda “ben” diyen bir insan, ne tarikatı anlar ne de hakikati bulur. Sapkınlık, nefsin yoludur; hakikat ise nefsi Allah yolunda eritmek! Bid’at ehli, bu inceliği göremez ve insanları hakka teslimiyet yerine, kendi batıl yollarına çağırır.
Hak yoldan sapmış bu bid’at gruplarına karşı, müminin duruşu nettir: Kur’an ve Sünnet’ten sapmamak, Allah’a teslimiyette sabit kalmak! Onların sözde tasavvufları, islam’ın aydınlık yolunu bulandırır. Zikri, ibadeti, ahlakı oyuna çevirenlere karşı uyanık olmak gerekir. Hakikatin yolu, yalnızca Allah ve Resûlü’ne bağlı kalmakla bulunur.
"Tarikat, Şeriat’ın hizmetçisidir." Bu ölçü unutulduğunda, her tarikat kendi yolunu kaybeder. Sapkınlıkla, bid’atle bozulan her tarikat, islam’ın ruhunu yansıtan bir aynadan, insanları Hak’tan saptıran bir perdeye dönüşür. O perdeyi yırtmak, hakikate ulaşmanın tek yoludur.
Bu yüzden, "hakikat ehli", bu sapkınlıklara karşı direnişini sürdürmelidir. Allah’a giden yolu bulandıranlarla mücadele etmek, islam’ın asli yolunu korumanın şartıdır! Hak olan birdir; eğri yollar yok olmaya mahkûmdur. Tarikatın özü, Hakk’a teslimiyet, sapkınlığın sonu ise hüsrandır!
dincilerin insanlari bunlara maruz ve mecbur birakip garibanin yasamini calmasi cok ciddi bir olay ve agir bir suc. on binlerce hayati calinmis ve akli sakat edilmis yurttasimiz var turkan saylan in da zamaninda dedigi gibi. https://www.youtube.com/watch?v=QIBDTESLklU
Bir liberal olarak demokrasinin çeşitlilik ve farklılıklara olan saygısı nedeniyle komple kapatılmasına karşı olduğum, denetlenmeli dediğim dini kurumlar. Radikal Kemalistler komple kapatılmalı diyerek aslında tarikat yanlılarını zorla Cumhur ittifağına oy vermeye itiyor. Tarikat ve cemaatlerin oyuna ihtiyacımız var. Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir sosyal demokrat bir insan herkesi kucaklayıp Tayyip'e güle güle diyebilir ancak. ince imiş oğan imiş hikaye..
Türkiye için en zararlı oluşumlardan birisidir.
Tarikatların hepsi dış kaynaklıdır. Araştırırsanız altından farklı şeyler çıktığını gözlemlersiniz.
Tanrı'nın kitabı varken okumayıp, düşünmeyip, gidip bunlara intisap etmek aklını kiraya vermekten başka bir şey değildir.
tarikat bir numara, götü büyük,
Cehennemden çıkmış bir dümbük.
65 yaşında 2 milyonluk araba
nerden geldi bu para?
En iyisi sorma
anlamazsın, kafan almaz sorma
Yaşadığın yeri tanımıyon sorma
Her gün pompa caddeler dolu mal
mal bile değil, bildiğin çomar