tarikat şeyhleri

entry6 galeri1
    1.
  1. tarikat'ın yol; şeyh'in de tarikatta yüksek makamdaki kişi anlamına geldiğinden hareketle ve şeyhin kerameti kendinden menkul sözünü de cebimizde tutarak; ben bunlara kısaca dinin erkek manukyan'ları demek istiyorum. dini kullanıp para kazanan, bu sayede hatun ayarlayan, kendine toplumda yer/mevki edinen, her türlü pisliğin başı bu adamlar, şimdiki ve önceki hükümetler sayesinde ne yazık ki toplumun kanayan ve iyileştirilemeyen yaraları haline geldiler.

    yaşanmış bir olaydır. bir kadının ağzından bire bir dinlenmiştir. dumanı üstünde tütmektedir. elimden geldiğince aktarmaya çalışayım.

    "2009 ekim ayında bir tarikat şeyhiyle çok yakın bir hanım arkadaşım vasıtasıyla tanıştım. arkadaşım son derece dürüst, güvenilir, inançlı, varlığımı da, yokluğumu da paylaşacağım biridir. hep duasını isterim, kendisine de sürekli dua ederim. sıkıntılı bir anımdı ve evime çıktı geldi. muhabbet, sohbet, çay, börek faslı filan bittikten sonra gitmesine yakın, bana "seni biriyle tanıştıracağım, çok farklı. göreceksin. normalde rastlayacağın hiçbir insana benzemiyor, mükemmel bir adam" ve benzeri sözlerle birini anlatmaya başladı, bu adamı yere göğe sığdıramıyordu. ömrüm boyunca tarikat kelimesinden hoşlanmayan, basına yansıyan olaylar neticesinde de bu tip adamlara zerre kadar güveni olmayan biriyim. zaten bu övülen kişinin bir tarikat şeyhi olduğunu da tanıştıktan sonra öğrendim.

    buluştuk. adam geldi. ben biraz şaşırdım. yaşlı başlı, çökmüş birini bekliyordum çünkü. fakat çok modern, son derece şık ve yaşı 77 olmasına rağmen zıpkın gibi, 50'li yaşlarda görünen bir ihtiyar delikanlıyla karşılaştım. bir saate yakın o konuştu ben dinledim: "seni mahvetmişler, çok çektirmişler, en yakınların darbe indirmiş, şöyle yapmışlar, böyle etmişler..." sonra anlattılar ki; bu şahıs düşünce okuyabiliyormuş, günde en az 70 kere kendisine bağlı öğrencilerine bakıp, kontrol ediyormuş, aynı anda birden fazla yerde olabiliyormuş, her şeyden haberi oluyormuş, peygamberle, halifelerle, sahabilerle, kendi ölmüş hocalarıyla, 40'lar meclisiyle, abdulkadir geylani ve bilumum din büyüğüyle sürekli görüşme halindeymiş. eyüp sultan hazretlerinden emanetler almış. cin çıkarıyormuş... pekçok şey daha.

    adam ertesi gün beni aradı, aynı gün yine aradı. sonraki gün ve daha sonra her gün 3-4 kere aramaya başladı. arkadaşımla birlikte evime geldiler. sonra yalnız gelmeye başladı. tanışmamızın üzerinden yaklaşık 20-25 gün kadar geçmişti ki, bana telefonda "seni alıcam" dedi. ben herhalde yanlış duydum diye düşündüm. yok canım dedim, "77 yaşında, kafayı dinle bozmuş biriyle ilgili yanlış düşüncelere kapılmak olmaz". aradan bir-iki gün geçti ki, bu sözü bana yine tekrar etti. ben de "nasıl yani" dedim, "her türlü" dedi. güldüm ve vedalaşıp telefonu kapattım. mesajlar gelmeye başladı. açık-saçık. kiminde de aşk itirafları vardı. masum olanları "seni canım gibi seviyorum, seni gençlik yıllarımdaki gibi seviyorum." "arım-balım-peteğim" türündeydi; bunlar duygusal olanlarıydı. diğerleri tam bir felaketti...

    bu mesajlar gelmeye başlamadan önce bir ev tadilatı işim vardı. tadilatı bu kişiyle tanıştıran arkadaşımın da onayıyla, şeyhin inşaatçı diye tanıştırdığı yeğenine yaptırmaya başlamıştım. iş bitmeden parça parça olmak üzere, yaklaşık 5.000 lira ödeme yaptım. hem arkadaşıma güvenerek hem de bu inşaatçı yeğenin hasta çocuğu sebebiyle.

    ev kaldı, ben de taciz edildiğimle kaldım. para da gitti. yaşadığım sinir harbini ise tarif edemem.

    tabii ki artık hiçbiriyle görüşmüyorum ama çok zorlu bir süreçten geçtim. hem maddi hem manevi olarak başıma gelmeyen kalmadı. arkadaşımı da kaybetme noktasına geldim. bu kız bu kadar düzgün yaşarken, bana mahcup olduğuna mı yansın, arada kaldığına mı, benim kayıplarıma mı, yoksa "efendim" dediği bu kart zamparanın yaptıklarına mı?"

    eğer müslüman iseniz bırakın bu şarlatanlara tapmayı. allah'a, kitabına, hadislere sarılın. gerisini de yanınızdan yörenizden uzaklaştırın. kimsenin kimseyi gütmesine ihtiyaç yok. koyun muamelesi görmek istemiyorsanız koyun gibi davranmayın. doğruları kendiniz de bulabilirsiniz.

    hüseyin üzmez in sırtına şemsiyeyle vuran halk kahramanı kadınların çoğalmasını istiyorum. bunların anlayacağı dil "en iyi ihtimalle" budur!

    evet, şu hadım etme yasasını da bir an önce çıkarsalar da biz de biraz keyiflensek.
    0 ...
  2. 2.
  3. bazıları gerçekten din adına müslümanlar adına uğraş veren, bazıları ise bu mevkiyi kullanan insanlardır. tüm tarikat şeyhleri adına genelleme yapmak yanlıştır. özellikle günümüzde islam dini daha fazla tahrif edilmeye çalışıldığından(dinler arası dialog vs.), tarikat şeyheri de bundan nasibini almaktadır. ortaya sahte tarikatlar ve şeyhleri çıkmaktadır. bir tarikata girmek ya da sevenlerinden olmak, karşı olmamak elbette o tarikatın şeyhi hakkında şüphe barındırmamaktan geçmektedir. yani iş insanın kendisinde bitmektedir. şüphelerden arınmak ya da kesinleştirmek için ise bu konuda bilgi sahibi olmak araştırmak gereklidir.

    davasında samimi olan bir tarikat şeyhi tarikatına girmeniz durumunda sizden genelde sizin adınıza ya da kendi adına dünyalık bir talepte bulunmaz. onun amacı kendiyle birlikte yoluna gelen gelmeyen tüm insanların ahiretini kurtarmaktır. bunun için size bir takım tarikatın gerekliliği olan ve yapabileceğiniz oranda bazı dersler verir. *. bu dersler kimi zaman zikir, kimi zaman tasavvuf vs. olabilir. bu şeyhler o mertebeye manevi olarak atanırlar. yani çevresinde otorite sahibi bir insan böyle bir mertebeye kendi iradesiyle gelemez ya da çevresindekiler onu bu mertebeye getiremez, bir tarikat şeyhi ilan edemez. bu ancak manevi yolla, allah'ın seçmesiyle mümkün olur. bu nedenle tarikat şeyhleri allah'a dost olmuş kimselerdir, evliyadırlar. sözleri, davranışları ve hayatları peygamber efendimiz(s.a.v) * 'in yaşamına uygundur genelde.

    yalancı şeyhlere gelince; bunlar ya kendi arzuları için, ya da para için böyle bir işe girişmişlerdir. sebebi ise bellidir. dini kullanarak insanları maddi manevi sömürmek ve kendilerine fayda sağlamaktır. ya da islam dinini tahrif etmek adına birilerinin kuklası olmuş müslümanlıklarından bile şüphe edilecek kşişilerdir. bu sahte şeyhler bu yolda oldukları sürece allah'ın dostluğundan ve rahmetinden uzaktırlar. '';Allah kimi saptırırsa, bundan sonra artık onun hiçbir dostu yoktur.''; (Şûrâ: 44). bu kişiler islam'ı açıkça kabul etmediğini söyleyen birine göre daha tehlikelidirler. görünüşte tarikat kaidesini yerine getiren ama iş menfaate geldi mi nefsinin ve şeytanın kölesi olan varlıklardır. bunlar kendilerini öyle ya da böyle açık ederler. mutlaka yaptıkları bir ya da daha fazla hareketle islam'a ters düşerler. ancak daha tehlikeli olanları ise dini bozmak adına bu işi yapanlardır ki onların yaptığını şeytan dahi yapamaz. bakarsın çok mübarek görünür, hiç bir hareketi islam'a aykırı değil. ama ufaktan ufaktan doğru bilgilerin arasına serpiştirdiği yalan hükümlerle insanların dini bilgilerini saptırır. bu adamlar öyle ustaca rollerini yaparlar ki yıllarca asıl yüzlerini göstermezler ve herkesin hükümlerinin üstünde ittifak edeceği insanlar oluverirler. böyleleri de tıpkı gerçek bir tarikat şeyhi gibidir. yani yalancı oldukları ancak bir tarikat şeyhi tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenerek anlaşılabilir. geçmişte neler yapmış, hangi dini esaslara göre hareket etmiş, verdiği hükümlerde dine aykırı bir durum var mı yok mu vs. esasında allah zaten yalancı olduklarını bilmektedir. ancak ortalama dini bilgisi olan insanlar tarafından farkedilemezler.

    gerçek bir tarikat şeyhi 'alimler peygamberlerin varisleridir' hadis-i şerifi doğrultusunda peygamberden aldığı ilmi insanlara aktarmakla yükümlüdür ve bu yükümlülük ona allah tarafından verilmiştir. yalancı şeyhler ise bu makamı kullanarak kendilerine fayda sağlamaya çalışan kimselerdir. insanlığın varoluşundan bu yana hakkıyla bu görevi yürüten alimler olduğu gibi sahte alimler de çıkmıştır. her devirde bunlar olmuştur ve insanlar bu yüzden belki de yanlış itikat üzere ölmüşlerdir. bu gün de bu hadiseler hız kesmeksizin devam etmektedir. bizlerin yapması gereken bu konularda bilgi sahibi olmak araştırmak ve insanları elimizden geldiğince iyi tanımaktır. bunun yolu ise en başta dini iyi bilmekten geçmektedir.
    4 ...
  4. 3.
  5. ömür boyu evlenmeyip 31 çeken cinsleri vardır.
    hizmetten vakit bulamayıp evlenmemiş hazret.
    sanırsın peygamber efendimizden daha önemli işleri var.
    2 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. 6.
  9. şizofren ruh hastaları olan kişilerdir. dini istismar eder, müritlerini sikerler (gerçek anlamda) ve onları soyup soğana çevirirler. fakir edebiyatı yapıp lüks hayat sürerler.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük