bir mevlütde kuran okunduktan, helva yendikten sonra ortaya geçip bir besmele, ardından tarikatten olduğu belli olan kadının kuran ın en can alıcı suresini okuyup, cehennemin içinde gezen yılanlardan ve yılanların şeytana dönüştüğünden bahsedip tüylerin diken diken olmasını sağlayıp ardından kara kapkara çarşafıyla dinci bir edayla sarfettiği cümle.
ardından soru yağmuruna tuttum bu kadını. aldığım cevaplarla beynin nasıl yıkandığının en büyük kanıtını aldım. okuyorum diyorsun, ben çocuklarımı asla okula vermem 3 yaşında şu an başını kapatıyorum, o kadar sapık dolu ki! diyor.
e peki eğitim, diyorsun bin ah işitiyorsun, okul bozuyor zaten diyor. peki tamam okulda bozuyordur ama, sarı olan saçlarıma baktığını gördüğümde şalı attım başımdan inada, yanımdan ayrıldı fısır fısır oradakileri bakın bakın dercesine tarikata çağırdığını anladım.
tarikatten bir kız var okuduğum şehirde, aslında çok olay var ancak birini anlatayım diyorum.
babasının dizine kadar sakalı var, tamam. annesi kendisi hepsi kara çarşaflı. kız kocaya kaçıyor, iş bitmiş çoktan, o işi yapan da tarikat!
peki suç kimde kızda mı, anada mı, tarikatte mi, kimde. o değil madem tarikat bozmuyor insanları, bunlar istisna mı?