ilber ortaylı nın orhan pamuk a verdiği dillere destan ayar;
Orhan Pamuk un bir kitabında "imam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu" şeklinde bir cümle geçmesi üzerine ilber Hoca dan aldığı ayardır.ilber Hoca şöyle ayar vermiştir;
1. namazın saati olmaz vakti olur. saat ve vakit ayrı kavramlardır.
2. Minarenin balkonu olmaz şerefesi olur. üstelik ezan şerefeye çıkarak değil içeriden okunur.
3. Ezanı imam değil müezzin okur.
tarih içinde gerçekleşmiş, yaşanmış olan tarihi kişiliklerin verdikleri eşsiz ayarlardır.
örnek verecek olursak;
cumhuriyet'in ilanından sonra istanbul'da bir resepsiyon verilir. tüm dünya ateşeleri de davet edilir. davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat ingiliz ateşesi olan binbaşının bakışları mustafa kemal'in gözünden kaçmaz. bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir. ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.
yaver mustafa kemal'e şöyle der:
-paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana mustafa kemal'in çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.
bunun üzerine mustafa kemal şöyle der:
-git sor bakalım babasının çanakkale'de ne işi varmış?
kurtlar vadisi ırak filminde bir sahnede polat ve amerikalı lavuk konuşmaktadır.
a*.l*: ben tanrını oğluyum
p*.: benim senin gibi bir oğlum yok.
asıl dikkatimi çeken şey, olayın hemen sonrasında gelişir. polat otelden çıkar. onu dışarda bekleyen memati heyecanla sorar?
m*.: o kimmiş abi?
p :tanrının çocuğuymuş
m : vay o. çocuğu.
napolyon'un avusturya kusatmasinda gectigi rivayet edilen diyalog da bunun bir ornegidir. soyle ki,
avusturya krali: siz para icin savasiyorsunuz, biz ise onurumuz icin. napolyon: herkes sahip olmadigi sey icin savasir.
mustafa kemal ile bir yabancı yönetici yemek masasındadır. garson dikkatsizlikten yere düşer. mustafa kemal ayarı verir: halkıma herşeyi öğrettim, bir uşak olmayı öğretemedim.