Başlıyoruz, Kanuni'nin Fransa'da dansı yasakladığı. Kanuni önce kendi topraklarındaki heterodokslara lafını geçirsin de sonra gitsin Fransa'da dans yasaklasın.
ingiltere kralının atatürk'ün elini öpmesi.
Ya otur 1 düşün kim olursa olsun 1 kral başkasının elini öper mi?
Atatürk'ün oturduğu bir masada 32 kral 62 cumhurbaşkanı var hikayesi
O nasıl masa lan! Yanlarında karılarıyla 190 kişi eder. Zaten Cemiyet-i Akvam'da 63 ülke var o kadar devlet yok. te allahım.
Che'nin Nutuk okuduğu iddiası. ispanyolcası var mı nutuk'un?
oğlum adamlar anti emperyalizmi bizden mi öğrenecekler?
Bir de Yavuz'la Şah ismail'in satranç oynamaları var ki inanmak için IQ'nun 70 altında olması gerekiyor.
Geçici dövme yaptırmış bizimki. eeeee. derviş kılığında iran'a gitmiş, bi de ismail'i yenince tokat yemiş iyi mi. dur dur daha bitmedi kulağına küpe olsun diye küpe takmış sonra da. ufff.
ara ara yazarım yine buraya. o zamana kadar yeni malzemeler düşer elime kesin.
yalanı sıkanlar istanbul sarayında bulunan devşirme köpeklerdir. 2. viyana kuşatması başarısız olunca sarayımızda halay çeken şu devşirmeler... ve onların o zamanki torunları.
türk paşa istemediklerini padişaha söylüyorlar. padişah ne yapıyor biliyor musunuz? ne yapacak kellelerini alıyor hemen. yanlış anlamayın, türk olan paşaların...
rumlara da soykırım uygulanmıştır.
bu türkler hızını alamayıp kürtlere ve alevilere de soykırım uyguladı.
çünkü aslında biz soykırmaktan başka derdi olmayan bir ülkeyiz.
prut savaşında, Çar I.Katerina'nın savaşta yenilgiye doğru gitmesi üzerine, pılısını pırtısını toplayıp bir gece bizim osmanlı başkomutanı baltacı mehmet paşa'nın çadırına gelip şehvetli bir gece geçirtip, osmanlı ile barış anlaşması imzalaması. akabinde de akıllar da şu nokta-i nazara dikkat çekmek isterim. prut savaşı zafer ile sonuçlansaydı, bugün rusya toprakları bizimdi. *
konu yalan ise büyüklük inananların çokluğu ile ölçüldüğüne göre dünya tarihinin en büyük yalanları kitlelerin hep birlikte inandığı yalanlar diye tarif edilebilir.
bu sıralama için adayım ise asktır. zira aşk aslında herkesçe farklı algılanıp yaratılan illüzyonlardan dolayı aynı tepkiler ortaya çıkaran bir uydurmacadır. yeni bıyığı terlemiş, taze delikanlımızın kalbi ulaşılmaz sandığı birinin temasıyla hızlı hızlı atmaya başlayınca gencimiz aşık olduğunu sanır. yine evli ama çapkın amcamız işyerindeki cilveli teyzenin işveli kahkahaları ile vücudunda meydana gelen kıpırdanmaları aşk sanır. ama bunlar hep aldanmacadır. peki yıllar boyu hep gözlerinin içine bakmış yaşlı amca ile teyze için ne dersin diye sorarsanız efendim onlar insanlara tahammül edemeyen ancak yalnızlıktan da korkan insanlardır. birine bağlanıp diğerlerini yok sayarlar.
evet uğruna cinayetler işlenen, intiharlar edilen, hatta ülkeler yıkan aşk yalandır. illüzyondur.
