yaratılmış nesildir. daha açık olmak gerekirse "izmir'de yunan askerlerini denize döktük, kilolarca topu insanüstü bir güçle kaldırdık" vs. anlayışına sahiptir bu nesil. tarihte bir olay anlatılırken böyle saçma sapan hikaye, roman havasında anlatılmaz. söylendiği gibi işin ciddiyeti, gerçekçiliğinden olduğu kadar; planların tam olarak uygulanmasından kaynaklıdır.
x ve y devleti arasında yaşanmış bir savaşı köyümüzdeki dedeye, okuldaki hocaya, evdeki babaya sorarız. sonra; "ortalık kan gövdeyi götürüyordu. bizimkilerin elinde silah kalmamış. iman gücüyle taşlarla sopalarla..." diye girerler. halbuki tarih böyle anlatılmaz.
x devletinin 10000 kişilik ordusu var. teçhizat hakkında bilgi(ağır silahlar, silahların modelleri vs.), ordunun konumu; bunun karşısında y devletinin tutumu savaş disiplini, yine aynı şekilde bir anlatım ile devam edilip sonuçlarını nedenleriyle açıklarsın. tarihi olay budur. tarih budur. antlaşmalar hatta devrimler bilimsel bir şekilde gerekirse başka disiplinlerden(coğrafya, psikoloji, sosyoloji) yararlanılarak araştırılır ve öyle anlatılır.
bizde öyle değil ki hocam! adam elini bir kaldırıyor anlatmaya başlıyor 500 kişi peşinde film izlermiş gibi; "oovvv, vooaav" çığlıkları içerisinde olay örgüsü tamamlanıyor.
bu arada yunanlıları da bize öyle bir anlattılar ki "denize döktük" diye. sanki "kurşunladık" demek suçtu. bitti orada döktük bitti işte. öyle değil halbuki. açıp öğrenmekten de yoksun olduğumuz içinde anlamayız bir boktan. sonra da herkes ufacık bir olaydan birbirine girer burada olduğu gibi.
tarihi osmanlıdan ibaret sanan, ders isminden başka bir anlamı olmadığını zanneden, geçmiş-gelecek bağlamını anlamayan, geçmişini bilmeyen ve büyük ihtimalle de geleceğini bulamayacak nesildir.