karadenizli bi adam varmış arkadaşlarına diyomuş bakın ben hastayım ölücem arkadaşları da inanmıyomuş sonra adamın mezar taşına yazmışlar ' hastayım dedim dedim inanmadınız bak ne oldu şimdi '
not: bizim lazın mezar taşında öyle yazıyomuş...
(bkz: hasan mezarcı)
akıl hastanesinde bir deli varmış, bu deli sürekli ufak bir delikten saatlerce bakıyormuş. Doktorlar soruyormuş neden bakıyorsun ne var orada diye bizim deli de hiç cevap yok devam deliğe bakmaya. Doktor :
- ben de bakabilir miyim ?
- istersen bakabilirsin
- tamam o zaman çekil biraz da ben bakayım
doktor deliğe eğilir bakar ve hiç bir şey göremez sadece karanlık vardır. Dönüp deliye ee burda bişey yok ki der. Deli :
- ben senelerdir bakıyorum bir şey göremiyorum sen bir kere de mi göreceksin ?
küçüklüğümde çok gülerdim.
bir gün ormanda kerhane açılmış, konsomatris olarak çalışan hayvanlar da yılan, ayı, kurt falanmış.
sonraki zamanlarda tavşan kerhaneye geliş. yılanı istemiş. odaya geçmişler.
yılan içinden ulan şunu yesem mi yemesem mi diyormuş ama yememek için de kendini zor tutuyormuş. yese bir dert yemese bir dertmiş. bu
düşünceler içinde iş devam ediyormuş.
birden yılan dayanamamış ve tavşanın yarısını ağzına almış. tavşan nasıl kıvranıyormuş. yılanın gözler dışarı fırlamış delirmiş. sonra birden durmuş ulan işimden olacağım demiş ve tavşanı boğazından çıkarmış.
tavşan sarhoş bir halde:
-amk. yılanı öyle sakso mu çekilir ulan! öldürecektin benidemiş.
kadın çıplak, yatak odasının aynasından kendisine bakıyordu.
gördüğünden pek memnun olmayan kadın kocasına dönüp, "korkunç görünüyorum. yaşlı, şişman ve çirkinim." dedi.
ve ardından, "hadi bana iltifat et, buna çok ihtiyacım var." sözlerini ekledi.
kocasından gelen cevap, "gözlerin iyi görüyormuş!"...
