hangi akılla, tarih seçmeli ders yapılır. Tarih övgü ya da sövgü kitabı değildir. Tarih bir toplumun ortak hafızası ve tecrübeler birikimidir. Romanlardan ve televizyon dizilerinden tarih öğrenerek gençler tarih şuuru kazanamaz. Sadece tarihi magazinleştirir ve mefahir üretirsiniz. Geçmişini bilmeyen milletler medeniyet kuramazlar, gelecek tasavvuru oluşturamazlar. “Kökü mazide olan ati” bir nesil yetiştireceksek, Tarihi seçme konusu yapamazsınız. Tarihinden bîhaber olanlar, aslını inkâr eden haramzadelere dönüşürler. Türkiye’ye gelen Halepliler için “bunlar niye geliyor, bizim orada ne işimiz var” diye sorarlar. Bilmezler ki, benim babam doğduğunda biz tek devlettik. Torosların Güney yakası Haleb’e bağlı idi.
“Rum” demeyi hakaret olarak kullanırlar. “Rumi” nedir bilmezler. Burası niye Rumelidir, Arz-ı Rum’dur. Bilad-ı Rum’dur. Ahiyan-ı Rum, Baciyan-ı Rum, Gaziyan-ı Rum kim bilmezler. Kur’an-ı Kerim’de “Rum suresi” diye bir sure olduğunu da bilmezler. “Kahbe Bizans” filminin senaryosu kadar Bizans’ı tanırlar. “Bizantinizm”i de bilmezler, Bizantoloji diye bir bilimden de haberleri yoktur. Halifenin kâğıdındaki başlıkta Sur içi istanbul’un adının Asitane yanında Konstantinapolis olmasının anlamını da bilmezler. “Doğu Roma”dan haberleri yoktur. Osmanlı Sultanlarının unvanlarının, “Müslümanların halifesi, Türklerin hakanı, Arab’ın ve Acem’in padişahı, diğer halkların sultanı, Doğu Roma Bizans’ın imparatoru” olduğunu da bilmezler. Bilmediklerini de bilmezler.