tarih bölümünü kazanan insanların çok yazdığını belirten tümce. yazmak eyleminin ne anlamda kullanıldığı bilinmese de her iki anlamda da yazdıkları görülmüştür.
maalesef aci bir gercektir. tarihi her zaman kazananlar yazar. tarih bilgimizi sadece bize gosterilmesine izin verilen belgelerden okuruz. onun disindakileri bilemeyiz cunku tarih dedigimiz ancak belgelerde kalmistir.
is sadece belgeler ile de bitmiyor. bir de kazananlar okullari yonetmektedir. okullarda ne ogretilecegine karar vermektedir. bir yunan tarih kitabi ile turk tarih kitabini yanyana koysak, bu iki millet ayri paralel evrenlerde mi yasadi dersiniz.
elbette cogu insan isine de geliyorsa kendisine ogretileni sorgulamaz ve kabul eder. mesela o turklerin anli sanli tarihi. barisseverligi, medeniyeti. yerseniz.
tartışılması bile gereksiz bir konu. ikinci dünya savaşını ele alalım. savaşı almanlar kazansaydı, milyonlarca yahudiyi katleden acımasız almanların oraya buraya nasıl insafsızca saldırdığını mı öğrenirdik, yoksa on binlerce hatta daha fazla japon kökenli vatandaşını toplama kamplarına atıp eziyet eden ve bir çoğunu öldüren zalim amerikalıları mı? ya da dünyaya özgürlük ve refah getiren nazilerin, kötü ve acımasız müttefikler taradından engellenmeye çalıştığını mı?
bir diğer deyiş de yakın tarih içindir o da tarihi hükümetler yazar. resmi ideolojinin istekleri doğrultusunda gerekirse tarih çarpıtılır, tıplı kendi tarihimiz gibi, ne kadar güllük gülistanlık bir tarihimiz vardır, yedi düveli yenmemizden, osmanlının katliam yapmamasına ve atatürk'ün açıklanmayan sözleri ve belgelerine kadar her şey çok güzel...
