Uygarlığın tüm toplumların katkısıyla oluştuğunu görmeyi engeller. Bunun sonucunda da din, dil, ırk ayrımı yapan, onun bunun kutsalını küçümseyen saygısızlar ortaya çıkar.
belki de bir milletin ve mensuplarının başına gelen en kötü şeydir. tarihini, atalarının yaptıklarını, kim olduğunu bilmeyen milletler hep asimile olmuşlardır ya da işgale uğramışlardır. tarihini bilmemek zamanda yolculuğa çıkıp kaybolmaya benzer.
hangi tarihten bahsedildiği belirtilseydi hakkında daha çok şey konuşulabilirdi belki.
eğer sözü geçen resmi tarih, yani okullarda bizlere öğretilmeye çalışılan tarih ise bunu bilmemek herhangi bir insan için çok fazla şey ifade etmez.
zira "türk" ulusu koşulları değişse de tarihi değişmeksizin aynı şeyleri yine yine yine yapıyor. örneklemek gerekirse pkk sorunu için her devlet başkanı ve başbakanın ağzına aldığı o cümle "bıçak kemiğe dayandı"... her seferinde o bıçak gerçekten kemiğe dayanmış olsa idi mutlaka başka bir çözüm yolu denenirdi diyorum ben. fakat tarihten hiçbir ders alınmaksızın ilerlenmeye çalışıldığı gün gibi ortada...
eğer sözü geçen her ulusun tarihiyse; yani örneğin türk ulusunun kürt'ün, ingiliz'in, fransız'ın tarihini bilmesiyse kayıp çok büyüktür.
elbette öğrenilebilir fakat yukarda bahsettiğim resmi tarihi öğrenmek tarihe taraflı bakmaktan başka bir şey değildir.
olan olmuş biten bitmiş çokta sikimde demektir. bu da okulda tarih derslerinin eziyete dönüşmesi sonucu oluşmuş bir mantıktır, önemli olan bugündür. siyasi olarak bakarsak tarihden ders çıkarmaya kalksak zaten etrafımızda dost kalmaz.
