tarihte yer edinmiş savaş sözleridir. insanlık tarihi sayısız savaşlar ve arbedeler görmüştür. nice yiğitler ve hainler er meydanında can vermiştir. bu mücadelelerde başrol oynayan komutanlar veya askerler de bazen söyledikleri bir sözle tarihe yön vermiş, tarihin akışını değiştirmiştir. işte bu sözlerden derleme olacağını düşündüğüm başlık.
"Sizin, hayat ve şarabı sevdiğiniz kadar, ölümü seven bir orduyla size geldim." -Halid bin Velid
"Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum." -Mustafa Kemal Atatürk
"Benden eğerimi isteyin vereyim, atımı isteyin vereyim, çadırımı isteyin vereyim, fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin vermem, veremem." -Mete han
-ben şimdi ölebilirim ama dünya durdukça benim milletim mücadeleye devam edecektir.
osman batur.
-sınırlarınızda sorun varsa sınırlarınızı genişletin.
attila han.
-Cesarete karşı hayranlık duymak ve bağımlı olmayı yüz kızartıcı saymak bizim geleneğimizdir. Atalarımızdan toprakla birlikte devraldığımız istiklâlimizi feda edemeyiz. Mücadele edecek savaşçılarımız hâlâ mevcut iken istiklâlimizi korumalıyız. Boyun eğmeyeceğiz, çünkü bu, şan ve şerefle yaşamış olan ecdadımıza karşı yapılması mümkün hıyanetlerin en büyüğüdür. Atalarımız bize geniş ülkelerle birlikte hürriyet ve istiklâl emanet ettiler. Savaşçı ve süvari hayatımız sayesinde yabancıları titreten bir millet olduk. Korumakla mükellef olduğumuz bütün bu emanetleri adi bir ömür uğruna feda edemeyiz. Hepinizin de bildiği gibi savaşta yiğitlerin kaderi ölümdür. Biz ölsek de kahramanlığımızın şanı yaşayacak, çocuklarımız ve torunlarımız diğer kavimlerin efendisi olacaklardır.
çiçi yabgu.
-türk'e karşı gelmek tanrıya karşı gelmektir. kim türk'e karşı geldiyse silin yok edin.
Bu ilk zafer, nihai zafer değil henüz. Ekim Devrimimiz sadece bizim
cephemizde emsalsiz cefalar ve güçlükler, işitilmemiş acılar içinde ve büyük
başarısızlık ve hatalarla gerçekleştirildi. Sanki başarısızlıklar olmaksızın, hata
yapılmaksızın tek başına geri bir halk dünyanın en güçlü ve en ileri ülkelerinin
emperyalist savaşının üstesinden gelebilirmiş gibi!
Hatalarımızı söylemekten korkmuyoruz ve biz bunları, bu hataları düzeltilebilmesini öğrenmek için
soğukkanlılıkla değerlendireceğiz. Ama gerçek olan şey değişmez: Yüzlerce,
binlerce yıldır ilk kez efendiler arasındaki savaşa, kölelerin bütün efendilere
karşı yapacağı savaş ile cevap vermek için verilen söz tamı tamına yerine
getirildi ve tüm güçlüklere rağmen yerine getirilecek.
Biz bu eserin yapımına başladık. Ne kadar zamanda, ne zaman, hangi ulusun
proleterleri bu eseri sonuna kadar vardırırlar, bunun önemi yok. Önemli olan
buzun kırılmış, yolun gösterilmiş ve açılmış olmasıdır.
Atatürk, ingilizler için söylediği sanılan "geldikleri gibi giderler" sözünü aslında savaş sırasında değil, habersiz gelip günlerdir gitmek bilmeyen misafirlerden sıkılan Latife Hanımı mutfakta kıstırdığı bir gün "üzülme hatun, geldikleri gibi giderler" şeklinde kullanmıştır.